Pakistan’ın Hindistan’a karşı hava savunma, silahlı insansız hava araçları ve savunma yetkinlikleri hakkında detaylı bilgiler. Güvenlik ve savunma stratejileri üzerine kapsamlı içerik.
Her iki ülke de yerli ve ithal teknolojilerle SİHA filolarını hızla genişletiyor. Ancak, Hindistan toplamda sayısal anlamda önde bulunuyor. BBC’ye konuşan savunma analisti Rahul Bedi, Hindistan’ın önümüzdeki iki ila dört yıl içerisinde yaklaşık 5 bin SİHA’yı kontrol edebileceğini belirtti. Hindistan, 2024 yılında ABD’den 31 adet silahlı MQ-9B SkyGuardian ve SeaGuardian SİHA’sını satın almak üzere anlaşma yaptı. Buna karşın Pakistan, sayıca az olmasına rağmen, yerli SİHA’larının gözetleme, keşif ve hassas saldırı kabiliyetleriyle önemli bir güç haline geldi. Pakistan’ın SİHA’ları arasında, 2015’ten beri terörle mücadelede kullanılan yerli Buraq ve Türkiye ile Çin’den ithal edilen gelişmiş modeller bulunuyor.
İki ülkenin askeri güç seviyeleri, 1999’daki çatışmalardan bu yana yeniden yükselen endişeleri beraberinde getiriyor. Hindistan, 1,4 milyon aktif askerle dünyanın en güçlü dördüncü ordusu konumunda. SIPRI verilerine göre, Hindistan savunma bütçesine 2024 yılında Pakistan’dan yaklaşık dokuz kat daha fazla kaynak ayırdı. Kara kuvvetleri yaklaşık 4.200’den fazla tank ve 1,5 milyon zırhlı araç, hava kuvvetleri ise toplam 2.229 uçaktan oluşuyor. Pakistan’ın ise 2.600’den fazla tankı ve 18 binin altında zırhlı aracı bulunuyor. Pakistan’ın hava kuvvetleri yaklaşık 1400’e yakın uçağa sahipken, Hindistan’ın toplam hava aracı sayısı bu rakamın oldukça üzerinde. Hindistan donanma filosu, yaklaşık 293 gemiyle Pakistan’ın iki katına ulaşmakta.
Pakistan’ın füze programı, seyir ve taktik balistik füzeler ile kısa ve orta menzilli balistik füzelere dayanıyor. Hindistan ise çok daha çeşitli ve geniş menzilli füze sistemleri geliştirdi. Bunlar arasında, 250-600 km menzilli Prithvi, 1200-8000 km menzilli Agni serisi ve seyir füzeleri Nirbhaya ile Brahmos bulunuyor. Hindistan’ın bu geniş menzilli füze yelpazesi, özellikle Çin ile yaşanan sınır anlaşmazlıklarına karşı stratejik bir caydırıcı görevi görüyor. Her iki ülke de, nükleer silah teknolojisinde eş güdümlü olsa da, toplam nükleer savaş başlığı sayıları birbirine oldukça yakın. SIPRI’ye göre, Hindistan yaklaşık 172, Pakistan ise 170 nükleer savaş başlığına sahip. Ancak, bu savaş başlıklarının ne kadarının operasyonel olarak hazır durumda olduğu bilinmiyor. Pakistan, nükleer silah geliştirmede Hindistan’la rekabet ederken, Hindistan uzun menzilli silahlar ve Çin’e karşı caydırıcılık sağlama odaklı teknolojilere yatırım yapıyor. Aynı zamanda, Çin’in nükleer cephaneliği %22 oranında büyüyerek, savaş başlıklarını 410’dan 500’e çıkardı. Bu durum, bölgedeki istikrarı ciddi şekilde tehdit ediyor ve uluslararası toplumun nedensiz yüksek riskleri göz önünde bulundurarak, tarafları daha temkinli olmaya çağırdığı bir ortam yaratıyor.