“Nasıl olsa geçer” demeyin! 3 günden uzun süren topallama için uzman görüşü ve dikkat edilmesi gerekenler burada.
Çocuklarda topallamanın en ufak bir değişimi bile dikkate alınması gereken bir durum olduğu, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Levent Eralp’in sözleriyle vurgulanıyor. Topallama, sadece ağrı belirtisiyle geçiştirilecek basit bir sorun değildir; bazı vakalarda saatler içerisinde eklemde kalıcı hasar, kemik deformitesi ya da yaşam boyu sürecek sakatlıklar dâhil olmak üzere ciddi sonuçlar doğurabilir. Erken tanı, hem fiziksel gelişimin hem de psikososyal iyiliğin korunmasına yardımcı olur. Aileler, “nasıl olsa geçer” düşüncesiyle beklemek yerine mutlaka bir uzmana başvurmalıdırlar.
Normalden farklı adımlama, yükün dengesiz dağılması veya ağrı nedeniyle yürüme düzeninin bozulması şeklinde kendini gösteren topallama; bazı çocuklarda geçici kas yorgunluğuna bağlı olabilirken, bazıları için ise kemik, eklem veya sinir sistemiyle ilişkili ciddi bir hastalığın işareti olabilir. Bu durum, çocukların koşma ve zıplama gibi aktivitelerde zorlanmasına yol açar ve vücut yükünün dengesiz dağılımı kalça, diz ve omurga hizasında bozulmalara sebep olabilir. Ayrıca düşme ve yaralanma riski de bu çocuklarda önemli ölçüde artar.
Pek çok yönden olumsuz etkileri Topallamanın sonuçları yalnızca fiziksel değildir; uzun süreli sürdüğünde psikolojik ve sosyal yaşamı da etkiler. Fiziksel olarak, hareket kısıtlılığı nedeniyle koşturma ve zıplama gibi aktivitelerde zorlanma görülebilir. Kas-iskelet sistemiyle ilgili sorunlar dengesiz yüklenmeye ve kalça-diz-omurga hizalanması sorunlarına yol açabilir. Bu durumlar, kazalara karşı savunmasızlığı artırır ve çocuğun yaşıtlarına göre hareket edememesine bağlı olarak psikolojik ve sosyal açıdan da geri planda kalmasına neden olur.
Yaşa bağlı nedenler çeşitlilik gösterir Çocuklarda topallamanın nedeni, küçük travmalardan enfeksiyonlara; kalça çıkığı veya romatizmal hastalıklara kadar geniş bir yelpazeyi kapsayabilir. Uzmanlar, bazı durumların kendiliğinden düzelebileceğini, bazı durumların ise acil müdahale gerektirecek kadar ciddiye varabileceğini belirtiyor. Özellikle uzun süren veya giderek şiddetlenen topallamalarda altta yatan nedenin erken dönemde araştırılması hayati önem taşır.
Yaşa göre nedenler şu şekilde özetlenebilir: 0-3 yaş aralığında doğumsal kalça çıkığı, enfeksiyonlar (septik artrit ve osteomyelit) ve travmalar en sık görülen nedenlerdir. 3-6 yaşta ise geçici sinovit olarak adlandırılan kalça iltihapları öne çıkarken, Perthes hastalığı ve septik artrit gibi durumlar da gözlemlenebilir. 6-10 yaş arasında travmalar, Perthes, büyüme ağrıları ve juvenil artrit gibi hastalıklar topallamaya yol açabilir. 10 yaş üstü ergenlik döneminde ise SCFE (kaymış femoral epifiz) ile kalça bozuklukları, spor yaralanmaları, romatolojik hastalıklar ve nadiren kemik tümörleri akla gelmelidir.
Dikkat! Hızla doktora başvurmak önemli Bazı nedenler kalıcı eklem hasarı, kalça gelişim bozukluğu veya yaşamı tehdit eden enfeksiyonlara yol açabilir. Tanı geciktiğinde tedavi süreci zorlaşır ve hareket kabiliyeti ile yaşam kalitesi üzerinde kalıcı etkiler oluşabilir. Erken teşhis, mevcut sağlık durumunu ve ileriki yaşlardaki gelişimi doğrudan etkiler. Prof. Dr. Levent Eralp, birkaç günlük topallamalarda bile şu belirtilerle karşılaşıldığında vakit kaybetmeden uzmana başvurulmasını önerir: ağrıya eşlik eden ateş, gece uykudan uyanma, eklemde şişlik veya kızarıklık gibi belirtiler; topallama travmaya bağlıysa benzer şikayetlerin tekrarlaması ya da geçmemesi durumları. Ayrıca ayağını kullanmak istemeyen, halsizleşen veya kilo kaybı yaşayan çocuklarda daha ciddi hastalıkların araştırılması gerekir.
Tedavi yaklaşımları Altta yatan nedene göre tedavi değişir; her topallama cerrahi gerektirmez. Ancak bazı vakalarda, çocuğun sağlıklı gelişimi ve kalıcı hasarların önlenmesi için ameliyat şart olabilir. Örneğin, kaymış femoral epifiz durumunda epifizin vida ile sabitlenmesi, Perthes hastalığının ileri evrelerinde kalçanın düzgün biçimde oluşması için kemik düzeltme operasyonları gerektirebilir. Septik artrit gibi acil durumlarda da eklemin hızla boşaltılması ve enfeksiyonun kontrol altına alınması hayati önem taşır.
Cerrahi gerektiren durumlar Kemik iltihapları ve tümörler de cerrahi müdahale gerektirebilir. Osteomyelit gibi akut enfeksiyonlarda iltihaplı dokuların temizlenmesi ve uzun süreli antibiyotik tedavisi uygulanır. Tümör vakalarında ise tümörün çıkarılması, gerekirse protezle desteklenmesi ve onkoloji ekibiyle tedavinin sürdürülmesi gerekir. Travmatik kırıklar veya büyüme plağı yaralanmalarında ise kemiklerin uygun kaynaması için plak ya da vida uygulamaları yapılabilir. Her vaka için özel bir planlama yapılıyor ve erken tanı sayesinde çoğu çocuk tamamen sağlığına kavuşabiliyor.