Milli Teknoloji Hamlesiyle Türkiye’nin Bağımsız Kalkınma Yolculuğu ve Savunma Sanayisindeki Başarılar

22. İmam Hatipliler Kurultayı’nın kapanışında Bakan Kacır, Türkiye’nin savunma sanayisindeki başarılarıyla dost güveni inşa eden ve hasımlara endişe veren bir destan yazdığını vurguladı. Milli Teknoloji Hamlesi’nin, kritik teknolojilerde bağımsızlığı hedefleyen bir yol haritası olduğuna işaret eden konuşmacı, ihtiyaç sahiplerine kendi kaynaklarıyla cevap verebilen bir Türkiye vizyonunu paylaştı.

“İhtiyacı olanı kendisi karşılayabilen, üretebilen ve gelecek için akıl teriyle çalışan bir Türkiye,” sözleriyle tanımlanan hedef, savunma sanayisiyle sınırlı kalmayan, sanayi ve teknoloji alanlarının tamamını kapsayacak bir yaklaşımı kapsıyor. Kacır’a göre, bugün Türkiye’nin ticari araçlar, güneş paneli ve beyaz eşya üretiminde Avrupa’da önde gelen ülkelerden biri olması, savunma sanayisindeki başarıların bir yansımasıdır.

AR-GE yatırımlarının artışı ile 22 yıl önce yılda 1,2 milyar dolar olan AR-GE harcamasının, geçen yıl 16 milyar dolara ulaştığına dikkat çeken Kacır, bu çabanın savunma sanayisindeki hızlı yükselişi de desteklediğini belirtti. Türkiye’nin ihracat kalemlerinde, özellikle insansız hava aracı (İHA) alanında elde edilen kilometre taşları, ülkenin küresel üretimdeki konumunu güçlendirdi.

SAVUNMA SANAYİNİN GELİŞİMİ

Kacır, savunma sanayisinin bir hayat memat meselesi haline geldiğini, bağımsızlık için başvuru yapılan dış kaynaklı çözümlerin çoğu zaman yeterli olmadığını vurguladı. 2004 yılında savunma sanayi icra toplantısında Başbakan Erdoğan’ın “bütün bunları kendi imkanlarımızla geliştirerek üretmek zorundayız” sözünü hatırlatarak, Türkiye’nin yerli sistemlere geçiş sürecini anlattı. 20 yıllık süreçte yerli sistemlerin payının artmasıyla, kritik alanlarda bağımsız üretim kapasitesinin güçlendiğini ifade etti. Savunma ve havacılık ihracatının 248 milyon dolardan 2024’te 7 milyar doların üzerine çıkması hedefleniyor; 2025’te bu rakamın 9 milyar doların da üzerine çıkması planlanıyor.

YERLİ YAPAY ZEKA ÇALIŞMASI

Kacır, Milli Uzay Programı kapsamında yapılacak çalışmalara değinirken yapay zekâ alanında da bağımsız bir yol izlenmesi gerektiğini belirtti. Yapay zekânın, internet ve arama motoru deneyimini köklü şekilde dönüştürdüğünü söyleyen Bakan, hiper ölçekli veri merkezleri ve güvenilir veri kümeleriyle donatılmış bir yapay zekanın, milli değerlerle uyumlu biçimde geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Zihinlerin kolaylıkla yönlendirilebileceği bir dönemde olduğumuzu söyleyen Kacır, güvenilir ve milli değerlere uygun yapay zeka ihtiyacını bir kez daha yineledi.