Milli Savunma Bakanlığı, SDG entegrasyonu perspektifiyle bölgesel gelişmeleri analiz ediyor; güvenlik ve sürdürülebilir kalkınmayı vurguluyor.

Gündemdeki sorulara ilişkin açıklamalar kapsamında, SDG terör örgütünün entegrasyonu konusunda net duruşumuz ifade edilmiştir. Bakanlık, 10 Mart Mutabakatı sonrası bile SDG’nin Suriye ordusuna entegre olması yerine faaliyetlerine devam ettiğini ve bu durumun Suriye’de tesis edilmek istenen istikrarı zedelediğini vurgulamıştır.
Bazı ülkelerin duruşları ve açıklamaları SDG’yi entegre olmama ve silah bırakmama yönünde cesaretlendirmektedir. Bizler, SDG’nin entegrasyon dışında hiçbir alternatiften sonuç alamayacağı görüşünü benimsemekteyiz ve zaman kazanma çabalarının boşa çıktığını ifade etmekteyiz.
TSK’nin görüntülere yansıyan hareketliliği konusunda geçtiğimiz hafta gündeme getirilen iddialar, Suriye’deki rutin birlik değişimlerini göstermektedir. Burada asıl dikkatimiz, TSK’nın hareketliliğinden çok SDG’nin durumu ve Suriye Ordusu’nun faaliyetleridir.
ABD BÜYÜKELÇİSİ TOM BARACK’İN S400 ile F-35 konusundaki açıklamaları doğrultusunda hava savunma kabiliyetlerimizin yerli ve milli sistemlerle güçlendirilmesi planlarımız doğrultusunda ilerliyoruz. S-400 için yeni bir gelişme olmadığını vurguluyoruz. F-35 tedariği konusundaki diyaloglar sürmekte olup, yaptırım ve engellerin kaldırılması yönündeki istişareler devam etmektedir; ülkemizin programa yeniden dâhil edilmesi için karşılıklı iletişim ve yapıcı görüşmeler sürmektedir.
EUROFIGHTER tedarik süreci ile ilgili olarak, saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın ifadeleriyle paralel şekilde, Birleşik Krallık’tan yeni üretim uçaklar gelene kadar ara çözümler olarak Katar ve Umman üzerinden toplamda 24 uçaklık bir tedariğin planlandığı belirtilmiştir. Katar’dan alınacak uçaklar sözleşmenin imzalanmasıyla, Umman’dan temin edilecek uçaklar ise modernizasyon çalışmalarını takiben Türkiye’ye ulaştırılacaktır.