Milli iradenin ve şehitlerle gazilerin adadığı anlamlı vizyonunun yeniden yansımaları üzerine derin bir bakış ve ilham verici perspektifler.
Gönülleri yakan güncel zorluklar karşısında, bayrağa ve vatana olan bağlılığımızı en içten coşkuyla dile getiriyorum. Şehitlerimizin kahramanca hatıralarını yüceltmek ve gazilerimizin onurunu korumak için attığımız adımların ehemmiyeti büyüktür; bu yüzden tüm kalbimle bu değerlere olan saygımı vurguluyorum. Yarın Gaziler Günü’nü milletimiz adına tebrik eder, bu vesileyle gazilerimize uzun ve bereketli bir ömür dilerim.
Bugüne kadar atılan adımlar, kamuda istihdama dönerek 51 bin 900 şehit yakını, gazi ve gazi yakınımızın daha güvenli ve istikrarlı bir şekilde hizmet etmesini sağlamıştır. Şehitlerimizin hatırasını ve gazilerimizin gönlünü zedeleyecek herhangi bir söz veya sözleşmeye karşı yılmadan durduğumuzu ve duracağını da belirtmek isterim. Bu kararlılığımız, hiçbir vatandaşımızın başının öne eğilmemesi gerektiğini gösterir; her daim yanlarında olmaya ve kolluk, güvenlik ve sosyal hayatta destek sunmaya devam edeceğiz.
Dünya coğrafyasının zorlu bir dönemeçten geçtiği bugünlerde, Gaza yönelik saldırılar ve yaşanan acılar karşısında duruşumuz net ve kararlıdır. Netanyahu’nun katliam şebekesiyle yürütülen bu süreçte karşı karşıya kaldığımız zalimlik ve barbarlık her gün daha net biçimde ortaya çıkıyor. Türkiye, bu tür insanlık dışı uygulamalara karşı en güçlü tepkiyi koyan ülke olarak yanımızda duran milletimize sahip çıkmaya devam ediyor.
Biz, tarih sahnesinde yeni bir başlangıç yapmadık; Türkiye Cumhuriyeti olarak iki bin yılı aşkın bir hafıza ve tecrübe ile yoğrulmuş bir millet olduk. Bize karşı eleştiriler yükseldiğinde bazıları tarih dersi vermeye kalksa da üzerinde durmamız gereken gerçek şu ki, bu topraklarda yüzyıllar boyu hüküm sürmüş ve adaletin kılıcını sallamış bir millettik. Bu köklü birikim, bugün de kararlılıkla savunulan değerlerimizin temelindedir ve herkes için adaletin tesisine hizmet eder.