Milli Fırkateynler ve Barbaros Sınıfı Üzerinden Türkiye’nin Deniz Kuvvetleri Dönüşümü

Modern deniz kuvvetlerinin omurgasını oluşturan fırkateynler, hem savunma hem de taarruz kabiliyetlerini taşıyan ve farklı savaş alanlarında görev yapabilen, maliyet-etkin ve stratejik öneme sahip gemiler olarak deniz güvenliğinin temelini oluşturuyor. Türkiye savunma sanayisi, bu gemileri milli imkanlarla yeniden şekillendirerek Deniz Kuvvetleri’nin kapasitesini ciddi ölçüde güçlendirdi.

İlk milli fırkateynlerle başlayan süreçte TCG İstanbul ve Barbaros sınıfı fırkateynlerden TCG Oruçreis, TEKNOFEST Mavi Vatan’da bir köprüyle bağlanarak yan yana sergilendi. Alman tasarımı olan Oruçreis, kapsamlı yerli ve milli modernizasyon sürecinden geçirilerek Deniz Kuvvetleri’nin en gelişmiş unsurlarından biri haline geldi. Bu dönüşüm, savaş yönetim sistemi ve ayrıntılı sensör/atarım altyapısının yerli çözümlerle güçlendirilmesini kapsıyor.

Barbaros Sınıfı Fırkateyn Yarı Ömür Modernizasyonu projesi ile atış kontrol radarları, gemi veri dağıtım sistemi, top atış kontrol sistemi gibi kritik sistemler milli çözümlerle yenilenirken, savaş yönetim sistemi ve gemi veri dağıtım sistemi de yerli/ milli altyapılarla donatıldı. Projenin ana yükleniciliğini ASELSAN ve HAVELSAN üstlendi; bu sayede geminin operasyonel farkındalığı ve iletişim kapasitesi önemli ölçüde arttı. Bu gelişmeler, sınıfın daha hızlı, daha güvenli ve daha geniş menzilli operasyonlar yürütmesini sağladı.

Milli gemilere geçişin kilit adı olarak görülen Oruçreis ve Barbaros sınıfı, 1990’lardan itibaren NATO standartlarında güçlü bir yüzey filosunun inşa edilmesine katkıda bulundu. Bu süreç aynı zamanda Türkiye’nin MİLGEM ve İ sınıfı fırkateyn projelerine geçişte köprü oldu; Ada sınıfı korvetlerden başlayan ilerleme, TCG İstanbul ile korvetten fırkateyn aşamasına taşıdı ve milli fırkateynler için yol haritasını netleştirdi.

İstanbul, milli mühendislik kapasitesinin bir göstergesi olarak öne çıktı. Proje kapsamında, Türkiye’nin yerli çözümlerinin payı %80’e ulaştı ve dünyanın en gelişmiş ilk beş fırkateyni arasına girmesi hedeflenen BAYRAK İSİNİ taşıdı. Roketsan’ın ATMACA gemisavar füzesi, MİDLAS dikey atım sistemi, ASELSAN’ın GÖKDENİZ hava savunma sistemi, CENK-S AESA radarı ve HAVELSAN’ın ADVENT savaş yönetim sistemi gibi ileri çözümler entegrasyonla bir araya getirildi. TCG İstanbul’un inşası ile 150’den fazla sistem ve yaklaşık 220 ana tedarikçi firma bu milli güvenlik projesine katıldı.

İ Sınıfı Fırkateynler konusunda ise 8 gemilik hedef doğrultusunda çalışmalar devam ediyor. TAIS-STM iş ortaklığıyla yürütülen proje kapsamında 7 geminin üretimi üç ayrı tersanede sürüyor. Bu adımlar, Türkiye’nin deniz güvenliğinde kendi kendine yeterliliğini güçlendirmeyi amaçlıyor.