Michelin Rehberi Türkiye Seçkisi: Ersoy’un Açıklamaları ve Sürdürülebilir Gastronomi Vurgusu

Michelin Rehberi Türkiye seçkisi için düzenlenen törende Bakan Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul’un bu yıl 38. destinasyon olarak listede yer almasına vurgu yaptı. Ersoy, gastronominin sadece sofraya gelen bir tabakla sınırlı kalmadığını, mutfağın içerdiği köklü bilgiler ve kültürel mirasla bir ülkenin kimliğini yansıttığını belirtti.

Gastronomi ile kültürler arası bağı güçlendiren önemli bir unsur olduğuna dikkat çeken Ersoy, Anadolu’nun bereketli toprakları ve dört mevsimi sayesinde mutfağımızın bugün dünyanın önde gelen mutfakları arasında yer aldığını ifade etti. Her damak zevkine uygun çeşitlilik ve yüz yıllık mirasıyla sürdürülebilir üretim ile geleneksel teknikleri bir araya getiren bu yapı, ziyaretçileri Türkiye’ye çekmede kritik rol üstleniyor.

“YÜRÜTTÜĞÜMÜZ TİTİZ ÇALIŞMALAR VE İLETİŞİM KAMPANYALARI MEYVESİNİ VERİYOR” başlığıyla konuşmasına devam eden Ersoy, Mastercard Ekonomi Enstitüsü’nün Seyahat Trendleri 2025 Raporuna göre İstanbul’un dünyadaki en önde gelen gastronomi şehirlerinden biri olduğuna vurgu yaptı ve bu durumun Türk mutfağını uluslararası arenada daha görünür kılmak için yürütülen çalışmaları güçlendirdiğini kaydetti. Bu yıl, İzmir ve Bodrum’un ardından Muğla’nın da dahil edilmesiyle Michelin Rehberinin Türkiye kapsamı genişledi. 3 yıl içinde rehbere dahil olan destinasyon sayısının artmasıyla, restoranlar ve hizmet kalitesinin ivme kazandığını ifade eden Ersoy, Kapadokya’nın da listeye dahil edilmesiyle Türkiye’nin mutfak mirasının daha çok öne çıktığını söyledi.

MİCHELİN REHBERİ SEÇKİSİ GELECEK YIL TÜM TÜRKİYE’Yİ KAPSAYACAK şeklinde devam eden açıklamada Kapadokya’nın özgün gastronomi kimliğine değinildi. Bölgenin yerel ürünlerle zenginleştirdiği deneyimlerin dünya standartlarındaki restoranlarda yorumlanması sayesinde ziyaretçilere eşsiz bir lezzet yolculuğu sunulduğu kaydedildi. Ersoy, bu zengin mirasın önümüzdeki dönemde Michelin seçkisiyle daha görünür hale geleceğini belirtti ve Kapadokya’nın yanı sıra Türkiye’nin tamamının en kısa sürede rehbere dahil edilmesinin hedeflendiğini ifade etti.

KONAKLAMA TESİSLERİMİZİN SERTİFİKASYON SÜRECİNİ 2030 YILINA KADAR TAMAMLAMAYI HEDEFLİYORUZ başlığıyla son derece net bir hedef açıklayan Ersoy, sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımın sadece gastronomiyle sınırlı olmadığını, turizm sektörü için hayati öneme sahip bir strateji olarak görüldüğünü aktardı. Türkiye’nin GSTC Sertifikası’na sahip konaklama tesislerini hızla artırdığı ve 2030’a kadar tüm tesislerin bu sertifikayı almasını hedeflediğini belirten bakan, Michelin Key programının da bu dönüşümde önemli bir göstergesi olduğuna dikkat çekti. 2023 sonunda Türkiye’nin küresel turizm göstergelerindeki konumuna değinen Ersoy, bu yıl için hedeflenen 64 milyar dolarlık gelir vizyonunu paylaştı ve Gastronomi odaklı stratejinin bu başarıda belirleyici olduğunu vurguladı.

Güncel veriler ışığında Türkiye’nin 81 ilinde yıl boyu turizmi mümkün kılacak çalışmalarla ilerlediğini söyleyen Ersoy, gastronominin bu stratejinin en kritik parçası olduğuna işaret etti. Nitelikli turistleri hedefleyen yaklaşımın, ziyaretçi başına harcamaları yükseltmesi ve toplam turizm gelirlerini güçlendirmesi bekleniyor. Ersoy ayrıca, yılın üçüncü çeyreği itibarıyla kişi başı ortalama harcamanın 103 dolar seviyesine ulaştığını ve turizm gelirlerinin 50 milyar doların üzerine çıktığını kaydederek, bu başarının tüm paydaşların ortak çalışmasının sonucu olduğunu ifade etti.

Son olarak Ersoy, bu yıl Michelin Rehberi seçkisinde yer almaya hak kazanan tüm restoranları ve şefleri tebrik etti ve bu başarıyı Türkiye’nin gastronomi alanındaki küresel görünürlüğünü artıran bir adım olarak değerlendirdi.