MGK bildirisinde terörle mücadelede kararlı yol haritası, bölgesel iş birliği ve güvenlik stratejileriyle istikrar vurgulanıyor.
MGK sonrası yayımlanan bildiri, milli birlik ve bekaya yönelik tehditlere karşı iç ve dış güvenliğin güçlendirilmesi yönünde azimli bir duruşu vurguluyor. Terör örgütleri PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ başta olmak üzere her türlü tehlikeye karşı yürütülen faaliyetler ile uluslararası gelişmelerin Kurul’a sunulduğu belirtiliyor. Terörsüz Türkiye hedefinin öncelendiği ve bu amaç doğrultusunda komşu bölgelerde de terörün her tür tezahürüne karşı kararlı duruşun sürdürüleceği ifade ediliyor.
Bildiride Suriye’nin toprak bütünlüğü, birliği ve kuzey Irak’ın güvenliği ile ilgili konulara değinilerek, komşuların bölgesel çatışmalara sürüklenmesini önlemek için verilen mücadeleye olan desteğin artırılarak devam edeceği kaydedildi. Bu çerçevede, bölgesel istikrar için gerekli adımların koordineli bir şekilde atılacağı vurgulandı.
Bildiride şu değerlendirmeler öne çıktı: İsrail’in Gazze’deki insanlık olarak görülen ya da görülemeyen durumlar üzerinden yürüttüğü politikaların uluslararası toplumu derin bir dikkatle incelemesi gerektiği hatırlatıldı; soykırımın durdurulması ve sorumluların hesap verebilmesi için tüm insanlığın ortak görevi olduğuna dikkat çekildi ve bu konudaki uluslararası iradenin somutlaştırılması çağrısı yapıldı.
Barış için daha fazla sorumluluk alma mesajı ile Türkiye’nin, Kıbrıs meselesinde iki devletli çözüm seçeneklerini desteklediği ve Ada’daki barış ortamını bozabilecek her türlü girişime karşı kararlı duruşun sürdürülmesi üzerinde duruldu. Savaşın bölgesel etkileriyle ilgili kaygılar ifade edildi ve Türkiye’nin barışın tesisine yönelik üzerindeki sorumluluğu güçlendirme taahhüdü yinelendi.
Rusya-Ukrayna çatışması ile ilgili mevcut durum değerlendirilirken, yayılma riskine dair endişeler paylaşıldı ve barışın sağlanması için Türkiye’nin daha büyük sorumluluk üstlenmeye hazır olduğu belirtildi. Ermenistan’la sürdürülmüş normalleşme süreci ve Nahçıvan aracılığıyla engelsiz geçişin bölgeye sağlayacağı faydalar vurgulandı. Bosna-Hersek’teki gelişmelerin ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğüne verdiği destek teyit edildi.