DOLAR
42,9027
EURO
50,5598
ALTIN
6.252,42
BIST
11.294,37
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
6°C
İstanbul
6°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Hafif Yağmurlu
8°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
8°C
Salı Az Bulutlu
12°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
5°C

Mehmet Akif Ersoy: Hayatı, Edebiyatı ve Milli Anılar

Mehmet Akif Ersoy’un hayatı, edebiyatı ve milli anılarının derinlemesine incelemesiyle Türk edebiyatının gücünü keşfedin.

Mehmet Akif Ersoy: Hayatı, Edebiyatı ve Milli Anılar
27.12.2025 12:17
A+
A-

İstanbul Fatih’te dünyaya gelen Mehmet Akif Ersoy’un çocukluğu ve gençliği, mahalle mekteplerinde başlayan eğitimle şekillendi. Ailesinin maddi durumu zorlu olsa da eğitimine önem veren aile, onun Arapça ve Farsça öğrenmesini teşvik etti. Rüştiye yıllarında şiire olan ilgisi sıkı bir şekilde kendini gösterdi; bu dönemde Fuzuli’nin Leyla ile Mecnun gibi klasik eserleri onun okuma merakını körükledi.

1885 yılında Mülkiye İdadisi’ne geçiş yaparak edebiyat dersleri almaya başladı. Babasının verem hastalığı nedeniyle 1888’de kaybedilmesi ve ardından Fatih yangınıyla eve gelen zararın ardından maddi zorluklar içine düştü. Bu süreçte meslek sahibi olma isteği ağır bastı ve genç yaşta veterinerlik eğitimine yöneldi; 1893’te baytarlık bölümünü birincilikle tamamladı. Okul yıllarında sporla da ilgilenen Ersoy, güreş ve yüzme gibi dallarda çeşitli yarışmalara katıldı.

İlk matbu eseri 1893 yılında yayımlandı. Divan edebiyatına olan merakı, arkadaşlarıyla yazdığı manzum mektuplara ve gazel benzeri şiirlere dönüşürken, ilerleyen yıllarda gazetelerde yayımlanan ürünler de çoğalmaya başladı. Evlenmesiyle başlayan özel hayatı, 6 çocuk arasında yaşanan kayıplar ve ailevi ilişkilere dair izler taşıdı; İsmet Hanım ile evliliğinden 3 kız ile 3 erkek çocukları oldu.

1908’de Sırat-ı Müstakim dergisinin çıkış sürecinde önemli bir rol üstlendi ve “Safahat” adıyla topladığı eserler onun edebiyat dünyasındaki yerini pekiştirdi. Bu eserler, Osmanlı toplumunun dönüşümünü ve aydınların durumunu kronolojik olarak işledi. Eserlerinde meşrutiyet dönemi ve toplumsal dinamikler üzerine düşüncelerini derinleştirdi; “Süleymaniye Kürsüsünde”, “Fatih Kürsüsünde” gibi kitaplar bu gelişimi somutlaştırdı. Ayrıca hatıralar ve savaş dönemi görüşleriyle dönemin ruhunu aktardı.

1921’de Ankara Taceddin Dergahı’na yerleşen Ersoy, İstiklal Marşı için yarışmaya katılmama kararı aldığı dönemde milli marşın yazım sürecini başlattı. 17 Şubat 1921’de eserin yayımlanmasıyla yarışma sonuçlanmış ve 12 Mart 1921’de “Milli Marş” olarak kabul edilmesiyle milli hafızaya kazındı. Ödül olarak verilen 500 lira hayır kurumlarına bağışlandı.

Yaşamının son yıllarında Mısır’da eğitim vermeye devam etti; 1936’da İstanbul’a döndüğünde tedavi süreci onu yine etkiledi ve 27 Aralık 1936’da hayata gözlerini yumdu. Mezarı Edirnekapı Şehitliği’nde ziyaretçilerini bekler. 2018’de Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri kapsamında “Vefa Ödülü” ile onurlandırıldı; Türk milletinin ve edebiyat dünyasının hafızasında özel bir yer edinen bir isim olarak kaldı.

İstiklal Marşı’nın yazarı olarak hatırlanan Ersoy’un anısı, kabri başında düzenlenen törenlerle her yıl canlı tutuluyor. İstanbul Valiliği ve ilgili kurumlar, onun hatırasını canlı tutmak için çeşitli anma etkinliklerinde bir araya geliyorlar; genç kuşaklar da bu törenlere katılarak milli değerleri yad ediyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.