Külcü Ailesi: Acının Ardında Adaletin Umudu ve Caydırıcılık

Kadriye Başak Külcü, iki çocuk annesi bir biyoloji öğretmeni olarak yaşadığı trajediyi uzun zamandır içselleştiriyor. 3 Ekim’deki kazanın ardından eşi Mevlüt Külcü’yü kaybetmenin derin acısını hâlâ yüreğinde taşıyor. Sürücüye yönelik olarak açılan dava ise olası kastla öldürme şeklinde ilerliyor ve yüzde yüz adalet arayışını sürdürüyor.

Yaşanan süreçte Külcü’nün ifadesi, evlatlarının karşı karşıya kaldığı zorlu sorular karşısında duyduğu çaresizliği ve çocuklarına olan sorumluluğu öne çıkarıyor. Oğlunun “Baba kelimesini artık kullanamayacak mıyım?” sorusu, acının somut bir yüzünü oluşturuyor ve bu soruların yanıtını adaletin vereceğini umuyor. “BU ACILARI YAŞADIM, HİÇBİR ÇOCUK, HİÇBİR ANNE BU SORULARA MARUZ KALMASIN” sözleriyle duygularını netleştirdi.

Hazırlanan iddianamede sanığın olası kastla yargılanması, Külcü ailesinin içini biraz olsun rahatlatan bir kararı işaret ediyor. Sınırlar zorlansa da, davaya dair umutlar, adaletin yerini bulması çabasını güçlendiriyor. Külcü, öğrencilerine de bu süreç hakkında bilgi verdiğini belirterek, davanın nasıl açıldığını ve sonuçta çıkacak kararın onların yaşamını telafi etmeyeceğini ama en azından içlerindeki sızı hafifleteceğini ifade ediyor.

“UMARIM ÇIKACAK OLAN KARAR İÇİMİZİ RAHATLATAN KARAR OLUR” şeklinde konuşurken, sanığa verilen üst sınırdan ceza talepli süreçte adaletin yerini bulmasının onların güven duygusunu yeniden güçlendireceğini vurguluyor. Külcü, bu kararın yalnızca ailesi için değil, buna benzer kazalara karışması muhtemel sürücüler üzerinde de caydırıcı olması gerektiğini ekliyor.

KAZA VE İDDİANAMEDE ise olayın ayrıntılarını özetliyor; Mevlüt Külcü’nün kırmızı ışıkta bekleyen aracına arkadan çarpan İsmail A.’nın bu hareketinin, olay anındaki hız ve ihlallerle birleştiğinde, maktulün hayatını kaybetmesine yol açtığı ifade ediliyor. Soruşturma boyunca sanığın kaza öncesi kırmızı ışık ihlalleri ve yüksek hız göstergeleriyle hareket ettiği, olay anında da kullanılan hızın 229 kilometre saati aştığı belirtiliyor. Bu bulgular, iddianamede olası kastla öldürme suçu kapsamında değerlendiriliyor.