DOLAR
41,8312
EURO
48,6189
ALTIN
5.396,71
BIST
10.720,36
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
18°C
İstanbul
18°C
Hafif Yağmurlu
Pazartesi Çok Bulutlu
20°C
Salı Parçalı Bulutlu
20°C
Çarşamba Az Bulutlu
19°C
Perşembe Az Bulutlu
18°C

Kübra Yılmaz Vakasında Karaciğer Nakli ve Organ Bağışı Üzerine Bir Perspektif

Kübra Yılmaz vakasında karaciğer nakli ve organ bağışı konusunda bilinçli, akıcı ve bilgilendirici bir perspektif.

Kübra Yılmaz Vakasında Karaciğer Nakli ve Organ Bağışı Üzerine Bir Perspektif
12.10.2025 10:51
A+
A-

Kübra Yılmaz adlı genç kadın, karın ağrısını takiben almış olduğu ilaçlar neticesinde hızla kötüleşti ve Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Acil tetkikler sonunda karaciğer değerlerinde belirgin bir bozulma tespit edildi. Uzmanlar durumu yakından izledi ve ağır bir tabloya dönüşmesiyle birlikte yoğun bakım sürecine alındı. Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sistemi’ne acil bağlantılar yapılarak karaciğer için bağış talep edildi. 6’ncı günün sonunda beyin ölümü gerçekleşen bir hastadan elde edilen organ, gece boyunca özel koşullarda taşınarak hastaya transfer edildi ve operasyon başarıyla gerçekleştirildi. Bu iyileşme süreci hem ailenin hem de sağlık ekibinin yüzünü güldürdü. Hastamıza ilişkin süreci paylaşırken Prof. Dr. Erdem Kınacı ve ekibi, vatandaşlara önemli uyarılar da bulunuyor.

Kübra’nın annesi Arzu Yılmaz ile birlikte yaşadıkları zorlu yolculuk, organ bağışının hayat kurtarıcı yönünü bir kez daha gösterdi. Kübra, yaşadıklarını anlatırken “Hiç kimsenin böyle bir durumla karşılaşmamasını temenni ediyorum” sözleriyle süreci özetledi. “İlaçların kontrolsüz kullanımı, kısa aralıklarla alınan ağrı kesiciler karaciğer üzerinde beklenmedik etkiler yapabilir” diyen Prof. Dr. Kınacı, masum görünen ilaçların bile karaciğer yetmezliğine yol açabileceğini vurguluyor. Ayrıca “Karıner ağrısı için kullanılan bazı ilaçlar ve antibiyotikler gibi etkenlerin, karaciğer intoksikasyonuna sebep olabileceğini belirtiyor.

Akut karaciğer yetmezliği vakalarının çoğunda ilaç kullanımının rolü olduğuna dikkat çeken Kınacı, “İlaçlar uygun dozda ve doktor kontrolünde kullanılmalı” diye konuşuyor. Üstelik mantar tüketimiyle bağlı zehirlenmelerin de karaciğeri olumsuz etkileyebileceğini belirtiyor. Karaciğer nakline olan ihtiyaç, çoğu kez beyin ölümü gerçekleşmiş donörlerden karşılanıyor; bu da birkaç kişinin hayatını kurtarabilecek çoklu bağışlara kapı aralıyor.

Aileyle yapılan görüşmede, Kınacı şu ifadeleriyle kapatıyor: “Çoklu organ bağışı, 5-6 kişinin hayatını sürdürebilmesini sağlayabilir.” Doğada bulunan mantarların zehirlenmelere yol açabileceğini hatırlatan hekim, kişilerin kendi doktorlarıyla işbirliği içinde hareket etmesini öğütlüyor. Genç hastanın ailesi, yaşanan sürecin ardından organ bağışına olan inançlarını güçlendirdi ve kendi isteklerini paylaştı: “Kızımızın organlarını bağışlamak istiyoruz.”

Prof. Dr. Erdem Kınacı, çocuk ya da gençlerde görülen karaciğer yetmezliğinin çoğunlukla ilaç istismarı veya antibiyotiklerle ilişkili olabildiğini belirterek vaka analizine giriş yaptı. Normalde zararsız görülen ilaçların ağır karaciğer hasarına yol açabileceğini ifade eden hekim, hastanın acil duruma alınmasıyla birlikte yoğun bakım desteğinin hayati önem taşıdığını vurguluyor. Karaciğer nakli ekibi olarak, hastayı bu kritik süreçte umutla izlediklerini ve beyin ölümü gerçekleşen bir donörden elde edilen organla yeni bir karaciğerin yerine konulduğunu paylaşıyorlar. Söz konusu operasyonun ardında yatan en önemli mesaj ise toplumsal farkındalık ve bilinçli organ bağışı oldu.

Hekim, “Çok fazla ağrı kesici kullanımı konusunda vatandaşları uyarıyor: “İlaçları mutlaka doktor kontrolünde ve gerektiği kadar kullanın.” Ayrıca karaciğer yağlanması ve obeziteyle ilişkili risklere değinen Kınacı, yüksek kalori alımı ve düzenli egzersiz ile karaciğer sağlığını korumanın mümkün olduğunu belirtiyor. “Organ bağışı, hayat kurtarmanın en somut yoludur.” şeklinde konuşan uzman, çoklu bağışın birkaç kişinin hayatına dokunduğunu hatırlatıyor.

Annenin ifadeleriyle son bulan bu süreç, ailelerin kaybın ardından bağış yapma kararını güçlendirdiğini gösteriyor. Organ bağışının toplumsal bir sorumluluk olduğunun altını çizerek, “Hiç kimse için hayat geri gelmiyor ama bağışla yeni bir hayat mümkün oluyor.” diyerek duygularını paylaşıyorlar.

Bu vaka üzerinden, karaciğer yetmezliğinin potansiyel tetikleyicileri ayrıntılı olarak ele alınıyor. İlacı şu veya bu şekilde aşırı kullanmanın, karaciğer hücrelerini tehlikeye sokabileceği; bunun ise beyin fonksiyonlarına kadar uzanan ağır sonuçlar doğurabileceği tarafımızdan anlatılıyor. Doktorlar, ağrı yönetiminde dengenin önemine dikkat çekiyor: ‘Gereksiz ilaç tüketimi yaşamı riske atabilir’ ifadesiyle uyarı yapıyorlar. Ayrıca piyasada bulunan bazı zayıflama ilaçlarının karaciğer üzerinde aşırı baskı oluşturabileceği konusunda da toplum bilinçlendirilmelidir. Bu bağlamda, organ bağışının bir toplumsal dayanışma örneği olarak görüldüğü ve birçok kişinin hayatını kurtarabileceği vurgulanıyor.

Sonuç olarak, ailenin ve sağlık ekibinin ortak amaçları arasında, yaşamı korumak için bağışa yönelmek ve hayatı uzun vadede iyileştirmek için tedavi süreçlerini en iyi şekilde yürütmek yer alıyor. Bu tür vakalar, sağlık sistemi içindeki koordinasyonun ne denli hayati olduğunu bir kez daha gösteriyor ve organ bağışının toplumsal farkındalığının artırılması gerektiğini hatırlatıyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.