Konya’da arıcılık ve apiterapi merkeziyle sağlığı doğayla buluşturan doğal tedavi ve bal üretimi alanında uzmanlaşmış bir merkez.
62 yaşındaki emekli ziraat teknisyeni Hüseyin Ceylan, genç yaşlarından itibaren doğa ve tarım sevgisiyle dolup taşan bir yaşam sürdürmektedir. Konya’nın köklü geleneklerine bağlı olan Ceylan, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndaki görevleri sırasında çeşitli kentlerde arıcılık eğitimi vererek, bu alanda uzmanlaşmıştır. Kendisi, özellikle arıcılık ve apiterapi alanında uluslararası eğitimler alarak bilgi birikimini sürekli güncel tutmuştur.
Annelerinin kanser hastalığı sürecinde arı ürünlerinin şifa kaynağı olduğunu gözlemleyen Ceylan, bal, polen, propolis, arı sütü ve arı zehri gibi doğal ürünlerin tedavi edici etkisini derinlemesine incelemiş ve bu alanda yurtdışında çeşitli eğitimler almıştır. Bu bilgi ve deneyimlerini, yaklaşık 16 yıl önce Karaburun’da kurduğu arı çiftliğinde uygulamaya başlamış ve zamanla büyük ilgi görmüştür.
Hüseyin Ceylan, sahibi olduğu ve toplamda 400’e yakın arı kovası bulunan çiftliğinde, sezonluk olarak Ege ve Akdeniz bölgelerinin farklı noktalarına kovanlarını taşımakta ve arıların doğal yaşam alanlarını genişletmektedir. Çiftliğine gelen çeşitli hastalar ve ziyaretçiler, alerji ve solunum yolları rahatsızlıklarıyla birlikte bağışıklık sistemlerini güçlendirmek amacıyla alternatif tıp uygulamalarına katılmaktadır.
Merkezde, terapi odaları ve ‘‘arı yatağı’’ ismi verilen özel odalarda, arı kovanlarından gelen hava ve seslerin kişilere sağladığı rahatlatıcı ve şifa verici etkiler ön plana çıkarılmaktadır. Bu ortamlar, stres azaltma, rahatlama ve tedaviye destek olma amacıyla kullanılırken, ziyaretçilere doğal ve güvenilir bir ortam sunulmaktadır.
Başka ülkelerden de gelen ziyaretçilerle Hüseyin Ceylan, apiterapinin dünya genelinde bilimsel olarak kabul gördüğünü ve insanların sağlığını olumlu yönde etkilediğine vurgu yapmaktadır. Arıların, özellikle endemik bitkilerden ve su kaynaklarından toplayarak kovana taşıdığı polen, nektar, propolis ve diğer ürünlerle, doğal bir terapi ortamı oluşturduğunu anlatmaktadır.
Ceylan, “Arı kovan havasında bulunan maddeler, aromaterapi ve fitoterapi alanlarında kullanılan argümanlarla aynıdır. Arılar, bu maddeleri kendileri hazırlayıp bize sunuyorlar. Bu doğal ortamda, zararsız dozlarda uygulama yapmak oldukça hassas ve önemlidir,” diyerek, apiterapinin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çekmektedir.
Uygulama sayesinde, alerji, astım, bronşit, depresyon, migren ve bağışıklık sistemini güçlendirme gibi çeşitli sağlık sorunlarında gözle görülür iyileşmeler sağlanmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen aileler, özellikle Kovid-19 sonrası yaşadıkları koku ve tat kaybı şikayetleriyle merkeze başvurmakta ve burada olumlu sonuçlar almaktadırlar.
Örneğin, Kaya ailesinden Çiğdem Hanım, “4 gün önce geldik ve farkı hissetmeye başladım. Bazı kokuları almaya başladım. Bu kadar kısa sürede böyle bir iyileşme beklemiyordum,” diyerek, doğal tedavinin gücüne olan inancını dile getirmektedir. Diğer ziyaretçiler de, uygulama sonrası kendilerini daha iyi hissettiklerini ve yaşam kalitelerinde belirgin artışlar olduğunu belirtmektedir.
Hüseyin Ceylan ve ekibi, bu doğal ve bilimsel temelli tedavi yöntemleriyle, hem yerel hem de uluslararası sağlık turizmine katkı sağlamayı hedeflemektedir. Arı ürünlerinin şifa gücünü kullanarak, insanların yaşam kalitelerini yükseltmek ve sağlık sorunlarına doğal çözümler sunmak, merkezlerinin temel amaçları arasında yer almaktadır.