Nisan ayı konut fiyat endeksi verileri ve piyasa analizi hakkında detaylı bilgi. Güncel gelişmeler ve trendler için hemen inceleyin.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, nisan ayına ilişkin Konut Fiyat Endeksi verilerini resmi olarak yayımladı. Buna göre, nisan ayında konut fiyatları bir önceki aya kıyasla %1,5 oranında artış gösterdi. Ayrıca, bu artış yıllık bazda %32,9 seviyesine ulaştı. Yıllık enflasyona göre bakıldığında ise konut fiyatları reel anlamda %3,6 oranında değer kaybetti. Bu durum, konut fiyatlarının 15 aydır enflasyona karşı değer kaybetmeye devam ettiğini gösteriyor.
Gayrimenkul uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Açıklanan verilere göre reel fiyatlarda düşüş devam ediyor. Ancak bu düşüşün son zamanlarda yavaşladığını ve ivmesini kaybettiğini söyleyebiliriz. Yani, enflasyona göre fiyatlardaki gerileme hızında bir yavaşlama söz konusu.” diyerek, önümüzdeki dönemlerde reel anlamda fiyatların tekrar yükselişe geçebileceğine işaret etti.
Özelmacıklı, birkaç ay içerisinde reel fiyatların artmasını beklediklerini belirtti. Uzmanın açıklamalarına göre, şu anda fiyatların artmamasının temel nedenleri arasında mevduat faizlerindeki avantajlar ve yüksek konut maliyetleri bulunuyor. Söz konusu faiz oranlarının vatandaşlar için cazip hale gelmesi, konut alımını teşvik etmiyor; bunun yerine kiralama tercih ediliyor. Ayrıca, yüksek konut maliyetleri de alım kararını erteleyen önemli faktörler arasında yer alıyor.
Geçen yılın aynı dönemine göre, reel bazlı fiyatlarda %13 seviyelerinde bir düşüş yaşandı. Günümüzde ise, 3 milyon TL’lik bir mevduat yatıran vatandaş, bankadan yaklaşık 110 bin TL faiz geliri elde edebiliyor. Bu durum, vatandaşların taşınmaz yerine mevduatı tercih etmesine neden oluyor. Ayrıca, konut kredisi faizlerinin yüksek olması, kiralamayı daha cazip hale getiriyor. Vatandaşlar, kira artışlarının yüksek olmasını göze alarak, daha uygun fiyatlı kiralık konutlara yöneliyorlar. Bireyler, daha iyi bir konut alabilmek için kredi kullanmayı tercih ediyorlar, bu da piyasadaki hareketliliği artırıyor.
Uzmanlar, reel anlamda yaşanan fiyat düşüşlerini, fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyorlar. Faiz artışlarının geçici olduğunu ve maliyetlerin yüksek olmasına rağmen, bu dönemlerin sonunda fiyatların yeniden yükselişe geçeceğini öngörüyorlar. Bu nedenle, yatırımcıların ve alıcıların, durumu dikkatli takip ederek, uygun zamanlarda gayrimenkul alımlarını yapmaları faydalı olabilir.
İstanbul’da yıllık fiyat artış oranı %34,4 iken, Ankara’da bu oran %41,9 ve İzmir’de %30,9 seviyesinde gerçekleşti. Nisan ayı itibarıyla enflasyon oranı %37,86 idi. Bölgesel bazda incelendiğinde, en yüksek fiyat artışını gösteren il Ankara oldu. Ayrıca, Manisa’da son bir yılda fiyatlar %45’e ulaşmış durumda. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ise fiyat artışları çok daha yüksek seviyelerde; Şırnak’ta %70, Diyarbakır’da %60, Bingöl ve Siirt’te %50, Muş’ta ise %45 oranında artışlar gözlemlendi. İstanbul ve İzmir’de ise, vatandaşların mevduata olan eğiliminin artması nedeniyle fiyatlar nispeten düşük kaldı.
Analistler, piyasa hareketliliğinin arttığını ve özellikle yaz ayları ile depremin etkisiyle ikinci el konut fiyatlarının yükseliş trendinde olduğunu belirtiyorlar. Kredi faizleri düştüğünde, fiyatların daha da artacağı öngörülüyor. Şu anda birçok ilin piyasasında fiyat artışları devam ediyor olsa da, enflasyona göre artış hızının biraz yavaşladığı da dikkat çekiyor. Kiralık konut fiyatlarındaki artışlar ise, neredeyse iki katına ulaşmış durumda. Uzmanlar, kira fiyatlarındaki yüksek artışların, önümüzdeki dönemlerde gayrimenkul fiyatlarındaki yükselişi tetikleyici en önemli faktör olacağını söylüyorlar.