KKTC seçimi sonrası Türkiye iç politikasında dengeler değişebilir: uzman analiziyle uyarılar, riskler ve olası gelişmeleri özetleyen derin bir bakış.
İnan, NSosyal hesabından yaptığı paylaşımda KKTC Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçlarını değerlendirirken, CHP’nin bu olay karşısındaki tutumunu sürprizle karşılamadığını belirtti ve şu ifadeyi öne çıkardı: Patagonya’daki seçimlerden bile medet umanlar, şimdi de Yavru Vatan’ın iradesini istismar etmeye kalkıyor.
SİYASİ HESAPLARA ALET EDİLMEMELİ KKTC’de elde edilen sonuçların Türkiye karşıtlığı üzerinden manipüle edilmemesi gerektiğini vurgulayan İnan, “Kıbrıs’ın kaderiyle oynamaya, Türk milletinin dış politikadaki kararlılığını sorgulamaya kalkanlar bilsin ki, daha önce Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ‘satılmış’ diyenler, bugün de her yurt dışı ziyaretinde Türkiye’yi değil, Türkiye’ye karşı olanları memnun etmeyi siyaset sananlardır.” ifadesini kullandı.
KIBRIS DENİLİNCE AKLA GELEN BİRİMLER… İnan, yabancı başkentlerde Türkiye’yi karalamaya çalışmak yerine, milletin yanında durarak siyaset yapılmasının gerekliliğini belirtti. Şunları kaydetti: “Siz bunu hiç öğrenemediniz. Şimdi görüyoruz ki, İsrail yanlısı, darbe sevdalısı Venezuela muhalefetine destek veren, Machado’yu tebrik edenlerin, Gazze’de yaşanan onca acıya rağmen hâlâ yanlış safta duranların, bugün dış politikada buldukları her platformda bize yönelen saldırıları izliyoruz.”
Bir kez daha söylüyoruz, İsrail destekçilerinin sıralarına girenlerin dış politikada söz söyleme hakkı yoktur, olamaz. Ayrıca Kıbrıs denince akla bağımsızlık değil, sahte diplomayla mezuniyet planı gelenler bugün gayrimeşru bir genel başkanlıkla bu millete ne yön gösterebilir ne de istikamet çizebilir. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, dün olduğu gibi bugün de bir ve beraberdir. Bu birliğe göz diken her anlayışa karşı dimdik durmaya devam edeceğiz.