KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’dan seçim öncesi değerlendirme ve federalizasyon eleştirisi: siyasi analiz, gündem ve gelecek vizyonu için özet.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 19 Ekim’de yapılacak cumhurbaşkanı seçimi öncesinde CNN Türk’e açıklamalarını paylaştı. Bu seçim neden kritik? Ulusal Birlik Partisi, Yeniden Doğuş Partisi ve Demokrat Parti’nin ortak paydası olan KKTC’nin bağımsız bir devlet olarak tanınması ve egemenliğin sürdürülmesi konusu uzun zamandır siyasetin merkezinde yer alıyor; bu çizgiyi beş yıldır savunuyoruz ve Türkiye de bu yaklaşımı onaylamıştır. Erdoğan da çeşitli konuşmalarında KKTC’nin bağımsız bir devlet olması gerektiğini vurguluyor ve Türkiye ile KKTC’nin yakın işbirliğini güçlendiren bir çerçeve oluşturulmasına destek veriyor. Federasyon tartışması konusunda ise bazı rakipler yıllardır Türkiye karşıtlığı ve Rumlarla ortaklık/ federasyon perspektifini öne çıkarırken, biz Annan Planı’nı karşı savunduk.
Federasyon, KKTC için ne anlama geliyor? Bu yaklaşım, Rum tarafının adayı kendi lehine yeniden konumlandırma çabalarına hizmet ediyor gibi görünüyor. Rumlar, AB’ye girdikten sonra Kıbrıs Cumhuriyeti’nin esas devlet olduğu fikrini savunuyor ve KKTC’nin zamanla zayıflayacağını iddia ediyorlar. Ancak bu tartışmaların sonucu, Türkiye’nin garantörlük rolünün sona ermesi ve Kıbrıs meselesinin yeni bir zemine çekilmesi riskini beraberinde getiriyor. Biz ise bu süreçte egemenliğin korunmasını ve Türkiye ile ortak güvenlik çerçevesinin sürdürülmesini esas alıyoruz.
İçerde ve uluslararası alanda karşılaşılan bu gelişmeler karşısında, KKTC’nin bağımsız ve güçlü bir konumunu sürdürmenin yollarını arıyoruz. Ada’daki gerçek güç dengelerinin değişmesi halinde bile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlığı ve güvenliği için kararlılıkla hareket edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ada’da Türk varlığı, tarihsel bağlar ve bölgesel konum, bu sürecin temel taşlarıdır. Türkiye ile olan tarihsel bağlar ve coğrafi yakınlık, kimseye sormadan alınan kararlar sonucu doğacak sonuçları da dikkate alarak, KKTC için en güvenli ve adil yolun bağımsızlık ve uluslararası tanınma olduğuna işaret ediyoruz.
“Federasyon, KKTC’yi yok etme ve Türkiye’yi adadan çıkarma planıdır” düşüncesiyle hareket edenler üzerinden uzun bir mücadele yürütüyoruz. Cumhurbaşkanı olarak görevinin KKTC’nin uluslararası alanda tanınmasını ve Türkiye ile ilişkilerinin sürdürülmesini sağlamak, müzakere süreçlerini etkili yönetmek olduğunun altını çiziyoruz. Beş yıldır bu süreci başarıyla yönettiğimizi söyleyebiliriz. Erdoğan’ın da uluslararası arenada bir dünya lideri olarak gördüğümüz temaslarında destek gördik. Tanınmanın gelecekte gelebileceğini umuyoruz; tek vücut olursak bu hedefe ulaşmamız mümkün. Ancak karşımızdaki cephe hâlâ federasyonu savunuyor ve bu, KKTC’yi zayıflatma ve Türkiye’yi adadan çıkarma hedeflerini barındırıyor. Doğu Akdeniz’de ise egemenlik ve güvenliğin korunması için kararlı duruşumuz sürüyor.