Kış aylarında tarımsal gelirleri analiz eden rehber: ürünler dalda, fiyatlar tezgahlarda – güncel trendler ve ipuçlarıyla güçlü kararlar.

Bu yıl mevsim sebzeleri ve sera ürünlerinde iklim etkisiyle kayıplar yaşanırken, talep yetersizliği üretici maliyetlerini karşılamayı güçleştiriyor. Ürün dalda mahsup edilip toprağa geri sürülenler, arzın talebe yetişemediği bir tabloya işaret ediyor.
Mandalina örneğinde, Dalda 3-5 lira civarında değişen maliyetler, dalgalı ihraç zincirinde tüccar ve marketlerin kâr paylarıyla birleşince, bedava sayılabilecek bir maliyet dengesine dönüyor. Üretici, tarladan başlayıp toplama ve taşıma süreçlerinin toplu maliyetini karşılayamayınca yok sayılan bir tarım zinciriyle karşı karşıya kalıyor. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan şöyle diyor: “Üretici yok sayılıyor; tarladan sofraya kadar olan süreci yeniden ve kökten düzenlemek gerekiyor. Üretici sadece toprağını düşünmeli, gerisi sistemi yeniden kurmalı.”
Ispanak ve diğer mevsim sebzelerinde de benzer bir tablo gözleniyor. Günden güne değişen talep ile pazarlar, taşımacılık ve işçilik maliyetleri nedeniyle sınırlı alımlarla ilerliyor. Hava sıcaklıkları verim üzerinde olumlu etki yaparken, yüksek üretimlere karşı talep azalıyor; kabak, dolmalık biber ve patlıcan gibi ürünler piyasada ziyan oluyor.
Üreticiden market zincirine uzanan yol ve fiyat dağılımı konusunda bilgiler karmaşık bir manzara sunuyor. Mersin halinden mandalina için 5-15 lira arası bir fiyat görülebilirken, en iyi kalitede bu rakam 23 liraya kadar çıkıyor. İstanbul Hal’de ise 10-50 lira geniş bir aralık belirliyor. Halden satış noktalarına ulaşırken mandalina fiyatı 35-65 liraya kadar yükselebilir. Kabak için Mersin Hal’den 6-10 liraya sunulan ürün İstanbul Hal’de 10-35 liraya, marketlerde ise 45-59 liraya kadar satılıyor. Kıvırcık için Mersin’de 6-15 lira, İstanbul’da 10-25 lira aralığında değişiyor; perakende satış noktalarında ise 40-70 lira arasında yer alıyor. Ispanak ise Hali’nde 5-7 lira iken İstanbul Hali’nde 15-25 liraya çıkar ve markette 40-50 lira bandında seyrediyor.
En iyi kalite her zaman en çok talep gören kalite değildir. Üretici, birinci kalite ürünü için bile uygun piyasa bulmakta zorlanırken, tüketiciler daha düşük kalitede ürünü bile en iyi fiyatlı ürün olarak alabiliyor. Bu durum, tüketicinin kaliteli ürüne ulaşmak isterken bile bütçesini zorlamasına yol açıyor. Bir ürün 10 liraya alınıp 40 liraya satılabiliyor; aracı ve market zincirleri ise kendi kârlarını ürüne işlerken üreticiyi geri planda tutuyorlar.