Kırmızı noktaların gizemini James Webb verileriyle keşfedin: evrenin en yeni kozmos anomalileri ve derin ulduzlar hakkında çarpıcı bilgiler.
Evrenin en uzak köşelerinden gelen kırmızı parıltılar, James Webb Uzay Teleskobu ile yeniden gündeme geliyor. Başlangıçta tek bir yıldız mı yoksa başka kozmik yapıların mı izi olduğu belirsiz olan bu objeler, zamanla daha karmaşık bir tablo sunuyor. Yakın geçmişteki çalışmalar, bu kırmızı noktaların yalnızca basit ışık kaynakları olmadığını, düzensiz ve beklenmedik yapılarla dolu olabileceğini gösteriyor.
Görüntülerin ultraviyole çözünürlüğü sayesinde görülen bu noktalar, optik gözlemlerin klasik yapısal temizliğinden ayrışarak yamalı ve şaşırtıcı şekiller sergiliyor. Bilim insanlarına göre bu durum, sıradan yıldız oluşumlarının ötesinde güçlü etkileşimlere işaret ediyor. Toz bulutlarıyla açıklamanın ötesinde, incelenen kırmızı noktaların yaklaşık üçte birinde ortak anormallikler tespit ediliyor. Uzaydaki bu cisimleri parlatan faktörler nelerdir, o konu hâlâ tartışma konusu oldu.
Araştırmacı Pierluigi Rinaldi, bazı kırmızı noktalarda kara delik izlerinin doğrudan gözlemlendiğini belirtiyor. Işık spektrumlarında, binlerce kilometre hızla hareket eden gaz akışları dikkat çekiyor. Ancak her kırmızı nokta bir kara deliğe bağlanmıyor; bazıları ise aşırı yoğun yıldız oluşumlarıyla ilişkilendiriliyor.
Bu yapıların bir kısmı, kuramsal olarak var olduğu öne sürülen “kara delik yıldızları” kavramıyla da ilişkilendirilebilir. Bu teoriye göre, devasa kara delik çekirdekleri maddeyi kendine çekiyor ve enerjiye dönüştürerek parlak bir yıldız etkisi yaratabiliyor. Erken evrenin bu kadar early dönemde bu kadar büyük cisimlerin nasıl oluştuğu sorusu, bu yaklaşım üzerinden kısmen yanıt bulmaya çalışıyor.
Çalışma; kırmızı noktaların yalnızca yüzde 30’luk kısmı düzensiz yapıya sahip olduğunu, geri kalan yüzde 70’inin ise kompakt ve küçük bir yapıda olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, her kırmızı noktanın tek bir modelle açıklanamayacağını gösteriyor. Kara delikler, erken döneme ait çarpışan galaksiler veya aşırı kütleli yıldızlar gibi farklı oluşum yolları olasıdır; belki de bu üç senaryo bir arada vardır. James Webb’in olağanüstü gücüne rağmen bu yapılar hâlâ uzaklarda ve kesin cevaplar için daha fazla veri bekleniyor.