Kayıp C130: Gürcistan’da düşen uçakta olası sebepler ve ilk inceleme stratejileri; olayın hızlı değerlendirmesi ve güvenilir bilgi akışı için rehber.

Gürcistan üzerinde meydana gelen uçak düşüşü haberi, Türkiye’deki güvenlik ve savunma çevrelerinde derin yankı uyandırdı. Düşüşün hemen ardından uzmanlar çeşitli ihtimalleri gündeme getirerek olası senaryoları konuşmaya başladı. Emekli asker Kazım Dalkıran, kazanın içerden bir patlama veya dış nedenlerden kaynaklanan ciddi bir türbülans sonucunda meydana gelmiş olabileceğini değerlendiriyor. İlk bakışta kuyruğun kopması ihtimali, uçağın gövde yapısında oluşan bir hasarın sonucunda da ortaya çıkabilir.
İkinci olasılık olarak, uçak seyir halindeyken çok güçlü bir rezonans etkisine girerek parçaların ayrılması ihtimali üzerinde duruluyor. Bu durumda havada beklenmedik bir türbülansın yaratacağı aşırı vuruntularla karşılaşılabilir. Ayrıca hava durumu görüntülerinin net olmadığı anlarda aniden oluşan bir yıldırım çarpması ihtimali de masaya geliyor; fakat mevcut görüntüler bu ihtimali net olarak desteklemeyebilir.
Üç olası senaryo olarak türbülans, içerdeki bir patlama veya dışarıdan gelen bir müdahale gibi farklı kaynaklar düşünülüyor. Türbülans halinde, uçak sürerken yolcular için kemerlerin bağlanması ve yöntemlerin uygulanması gerektiği konusunda uyarılar sıkça gündeme geliyor. Eğer uçak bu türbülans bölgesinden çıkarılamazsa, mevcut hava koşulları uçak için sürdürülebilir rekabetçi bir tehdit oluşturabilir. Ancak türbülanstan başarıyla çıkış için pilotlar ve hava yolları ekibi farklı stratejiler uygulamalı.
Dış müdahale ihtimali ise sınır bölgelerindeki görevli uçaklar ve savunma sistemleri ile ilgili spekülasyonları beraberinde getiriyor. Bazı havacılık olaylarında, hatalı bir tetikleme ya da yanlışlıkla ateşlenen bir hava savunma sistemi nedeniyle düşüşler yaşanabildiği hatırlatılıyor. Ancak bu konudaki kesin sonuca varmak için Milli Savunma Bakanlığı’nın resmi açıklamaları bekleniyor.
Terör ve Güvenlik Uzmanı İbrahim Keleş ise hava koşulları, pilot hatası ya da teknik sorunlar gibi senaryoları yineleyerek dış müdahale ihtimalinin zayıf da olsa mevcut olduğunu kabul ediyor. İlk resmi iletişimler Gürcistan ile Türkiye arasında kurulduktan sonra kaza-kırım ekibi ve arama-kurtarma çalışmalarının devreye gireceğini belirtiyor. Rotanın Ermenistan hava sahasını pas geçip Azerbaycan üzerinden Gürcistan ve Türkiye yönünde ilerlediği düşünülüyor. Taşıdığı personelin komandolardan oluştuğu belirtilirken, kayıtlarda Kayseri’nin amaçlanan varış noktası olması olasılığı kuvvetli olarak değerlendiriliyor.