Karatay’nin Tuz Risalesi: Kristal Kaya Tuzunun doğal dengesini koruma konusunda derinlemesine bir rehber. Tuzun sırrı ve korunması.

Bir tabaklık fark, zararları en aza indirmenin temel yoludur. Canan Karatay, sofraların güçlendirilmesi için yalnızca tek bir besine ihtiyaç duyulduğunu savunur: kristal kaya tuzu. Endüstriyel tuzların zararlarına dikkat çeken uzman, doğal formunu bozmadan tüketildiğinde tuzun faydalı olabileceğini ifade eder.
Kristal kaya tuzu ile ilgili öne çıkan iddia, mikrop ve virüs tutmaması yönündedir. Karatay, tuzun yapısının mikroorganizmaların çoğalmasını zorlaştırdığı görüşünü dile getirir. Sadece mutfakta değil, kişisel bakımda da kullanıma uygun olduğunu anlatırken, sıcak suyla karıştırılarak boğazı rahatlatan gargara örneklerini gündeme getirir.
Bu tuzun, rafine sofralık tuza göre sadece tadının farklı olmadığını, kaynak halinde pek çok mineral taşıdığına işaret edilir. Sodyum ve klorun yanı sıra potasyum, magnezyum, çinko ve demir gibi minerallerin varlığı, vücudun dengesi için önemli olarak vurgulanır. Karatay’a göre bu mineraller, düzenli ve ölçülü kullanım halinde bağışıklık destekçisi olabilir ve su ile etkileşimlerinde iyon dengesini olumlu yönde etkiler.
Çevreyi etkileyen iyonlar konusunda da görüşlerini paylaşan Karatay, günümüzde telefonlar, kulaklıklar, mutfak aletleri ve bilgisayarlar gibi cihazların yaydığı iyonların vücut üzerinde etkisini tartışır. Kristal kaya tuzunun bu dengeyi bozucu etkileri azaltabileceğini savunur. Ev ortamında kaya tuzu lambasının, elektronik cihaz yoğunluğunun olduğu odalarda işe yaradığını belirtenler vardır.
Pazarda, aktarlarda ve online platformlarda kristal kaya tuzu geniş yer bulur. Birçok kişi rafine tuz yerine doğal olanını tercih eder ve iri taneli ürünler öğütücüyle kullanır. Güne başlarken sabah az bir miktar tuzu bir bardak suya karıştırıp içenler de bulunmaktadır. Sosyal medyada bu konudaki deneyimler ve tarifler hızla yayılır.
Karatay, uzun yıllardır aynı mesajı tekrarlıyor: Tuz, gerektiği gibi kullanıldığı sürece vücut için önemlidir. Doğal yapısını koruyan, mineralli ve işlenmemiş tuzlar, beslenme pratiğinin merkezinde olmalıdır.