DOLAR
41,2411
EURO
48,3720
ALTIN
4.758,68
BIST
10.729,49
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
27°C
İstanbul
27°C
Az Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
26°C
Salı Parçalı Bulutlu
28°C
Çarşamba Açık
28°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
27°C

Karanlık ve Mavi’nin Halikarnas Balıkçısı: Cevat Şakir’in Yaşam Yolculuğu

Karanlık ve Mavi’nin Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir’in yaşam yolculuğunu olaylarla ve edebi diliyle keşfedin; deniz, sanat ve özgürlük hikayesi.

Karanlık ve Mavi’nin Halikarnas Balıkçısı: Cevat Şakir’in Yaşam Yolculuğu
07.09.2025 07:42
A+
A-

Yazar Sevim Kahraman’ın, Cevat Şakir’in hayatını “Karanlık ve Mavi” ile biyografik romana dönüştürüşü, onun yaşam öyküsünü derin bir şekilde gözler önüne serer. 1890’da Girit’te başlayan ve 1973’te İzmir’de Merhaba Apartmanı’nda sona eren bu 83 yıllık yol, aşklar, acılar ve sürgünlerle dokunmuştur. Şakir’in yelkenli kayığını satarken pruvasından öperek vedalaşacak kadar duygusal yanını da hatırlatır. İstiklal Mahkemeleri’ni görmüş, sürgünlüğü yaşamış olan bu isim, yaşamını resim, edebiyat ve felsefe ile renklendirmiştir. İnsanları mavi yolculuklara çıkarmayı başarmış, Gürül gürül sesi ve derin bilgi birikimiyle dinleyenlerini büyülemiştir.

“Karanlık ve Mavi / Bir Halikarnas Balıkçısı” romanı üzerinden Cevat Şakir’i konuştuğumuz bu sohbette, Sevim Kahraman ile birlikte onun hayatını mercek altına alıyoruz. Bodrum’a olan bağlılığı, sürgünün getirdiği yeni bir yaşamı nasıl inşa ettiğini ve doğaya, hayvanlara olan sevgisini birlikte keşfediyoruz.

Cevat Şakir, sürgün edildiği yeri cennete çeviren bir isim. Bodrum’da yeni bir ekosistem kurdu; yerel flora, özellikle tohumlar ve palmiyeler onun yaşamının ayrılmaz parçaları haline geldi. Örneğin; sarı-kırmızı çiçekli Greviella robusta ağacının devleşen görünümü, Balıkçı’nın tohumlar üzerinden kurduğu uzun vadeli bilincin simgesi oldu. Troçki’nin evinin bahçesindeki palmiyelerden gelen tohumlar, Bodrum’un yeşil dokusunu zenginleştirdi ve bu süreçte toplumsal hafızanın da biografik bir parçası haline geldi.

Aile ve çocukluk travmalarının izleri baba figürüyle ilişkili çatışmalar, oğulluk ve ergenlik yıllarından itibaren Şakir Paşa ile Cevat Şakir arasındaki içsel çatışmayı besledi. Babasının ölümüne kadar uzanan süreç, öfke patlamaları ve derin pişmanlıklar ile karakterin kırılgan yanlarını da ortaya koydu. Bu dinamikler, onun yaşam ve doğa sevgisini daha derin bir düzeye taşıdı; hayatta kalma isteğiyle dolu bir varoluş arayışını güçlendirdi.

Niyet ve aşk konusuna geldiğimizde; “Yaşamına giren her kadını çok seven” bir portre çizilir. Nazım ile karşılaştırıldığına değinildiğinde, Balıkçı’nın ilişkilerinde istikrarsızlık ve tutkular ön plana çıkar. Azra Erhat ile olan birlikteliklerinin ise aşkın farklı yönlerini nasıl deneyimlediğini sorgularız. Sevdalarındaki çeşitlilik, onun hayatındaki evreleri ve gereksinimleri karşılayacak biçimde hareket etmesini sağladı; ama bu hareketler çoğu kez bir sonraki aşka yol açtı.

Geceler ve sabahlar onun için sanki zamanın durmaksızın akışıydı. Güneş doğarken uyanır, tavşan ve maymun besler, doğayla kurduğu yakınlık onu motive ederdi. Peki bu özellik, Cevat Şakir’in en etkileyici yönü olarak hangi özelliğini vurgular? Yaşam sevgisi, tutkuları ve buna eşlik eden değişken tutumu, onun insan olarak en öne çıkan yönünü oluşturur: yaşamın kıymetini bilmek ve her anı dolu dolu yaşamak. Bu bakış açısı, Halikarnas Balıkçısı’nın mirasını bugün bile etkileyici kılar.

Sonuç olarak, Balıkçı’nın yaşamı, sadece bir sürgünün öyküsü değildir; doğaya, canlılara ve insanlara karşı duyduğu derin bağlılığın, yaşamı nasıl yorumladığının ve tutkularını nasıl yönettiğinin anlatımıdır. Yaşam kısa, anlar değerlidir; o da bu gerçeği en yoğun şekilde hissettiren figürlerden biridir. Bu yüzden onun hikayesi, bugün bile ilham veren bir yaşam rehberidir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.