Kanseri yenen Barış’ın umut dolu hikayesi ve Galatasaray yolculuğu; annelerin güç veren anılarıyla ilham veren bir yolculuk.
İskenderun’da yaşayan Nevin Beğdili, 3 çocuk annesi 39 yaşında olduğundan meme kanseriyle mücadeleye başladı. Bu süreçte iki göğsünü kaybetti ve aynı zaman diliminde en küçük oğlu Barış’a kanser teşhisi konuldu. Barış, zorlu bir tedavi sürecinin ardından kanseri yendi ve ailesinin yüzünü yeniden güldürdü. Nevin Beğdili, oğlunun sevdiği Galatasaray formasını görünce maskeyi çıkardığı anları sosyal medyada paylaştı; bu zafer kısa sürede Türkiye’nin dört bir yanından destek topladı.
Oğlunun tedavisi için kendi sağlık durumunu hiçe sayan anne, Barış’ın sevdiği takımın maçı için özel bir sürpriz hazırlanmasına öncülük etti. Dinçer Azaphan tarafından organize edilen karşılaşma deneyimi, Galatasaray – Rizespor maçını locadan izleme ve sahaya inme imkanıyla taçlandırıldı. İkili, tribünlerden başlayıp sahaya kadar uzanan bir mutluluk yolculuğuna çıktı; gökyüzüne bırakılan balonlar bu anı ölümsüzleştirdi. Yeni hedefleri arasında kendi tedavisini sürdürmek ve Barış gibi hayatı dolu dolu yaşamak var.
“OĞLUMUN KANSER OLDUĞUNU ÖĞRENİNCE KENDİ TEDAVİMİ YARIM BIRAKIP ONUN PEŞİNE DÜŞTÜM” ifadesiyle özetlenen duygular, Nevin Beğdili’nin yaşadığı zorlu dönemi öne çıkarıyor. Annenin kanser teşhisi sonrası ameliyatlar eşliğinde ilerlediği süreçte, ikinci göğsünü de kaybettiği belirtilirken, Barış’ın tedavisi için gösterdiği fedakârlık ve aşk, ailenin yaşadığı büyük dayanışmayı gözler önüne serdi. Son olarak Aralık ayında oğlunun omurilikten ameliyat olması ve yaklaşık dokuz ay süren kemoterapi süreci, ailenin hayatında derin izler bıraktı. “Kendi tedavimden ödün verdim; ama oğlum iyileşti,” diyen anne, bu süreçte duygu dolu anlar yaşayan bir ailenin portresini çiziyor.
“DOKTOR OLUP HASTA ÇOCUKLARI İYİLEŞTİRECEĞİM” sözleriyle Barış’ın geleceğe dair hayallerini paylaşan 6 yaşındaki minik kahraman, uçaklar ve balonlar eşliğinde elde ettiği mutluluğu dile getiriyor. Galatasaray maçının akışını değiştiren anlar, balonların sahaya düşmesiyle kısa süreli bir duruşa neden olsa da, Osimhen ve takım arkadaşlarının el sıkışmasıyla unutulmaz bir anı olarak kaldı.