Kamu ve reel sektörün enflasyon kırılganlığı ve dezenflasyon sürecini özetleyen güvenilir bir analiz; politika etkileri ve güvenilir verilerle rehberlik.
Karahan, Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm toplantıları kapsamında Ankara Sanayi Odası (ASO) Ağustos Ayı Meclis Toplantısı’nda konuk olarak sunum yaptı. 2013’ten bu yana çok sayıda firma ile yüz yüze görüşmeler yürüttüklerini vurgulayan Karahan, Ankara ve bölge illerinde 2025’te 310, son 5 yılda ise toplamda 2 bin 630 firma ile temas kurulduğunu ifade etti. Elde edilen nitelikli ve zamanında bilgileri karar alma süreçlerinde kullandıklarını belirterek, konjonktürel gelişmelerin yanı sıra yapısal sorunlar hakkında bilgi edinildiğini ve bu beklenti ile önerilerin ilgili kamu kurumlarıyla paylaşıldığını dile getirdi.
Enflasyon konusundaki yaklaşımını şöyle özetledi: Haziran 2024’te başlayan dezenflasyon süreci kesintisiz sürüyor ve enflasyon yıl sonunda tahmin aralığında kalacak şekilde hareket ediyor. Ekonomide büyüme sürerken sektörel dönüşüm de gözlemleniyor; fiyat istikrarının kalıcı ve genelde yayılan refah artışına zemin hazırlayacağını belirtti. Böylece toplumsal refahın artırılmasına en büyük katkıyı sunacaklarını ifade etti.
Fiyat istikrarı ve yatırım ortamı konularında ise parasal politika ile ilgili şu mesajları verdi: Fiyat istikrarının yatırım ve üretim ortamını iyileştirdiğini, finansal piyasalardaki oynaklıklara rağmen dezenflasyon sürecinin kesintisiz sürdüğünü söyledi. Enflasyonda düşüşün yayılım gösterdiğini belirtirken, kira ve eğitim harcamalarının hizmet enflasyonunu yukarı çektiğini kaydetti. Temmuz ayında aylık enflasyon geçici bir artış gösterse de talepteki dengelenmenin düşüşe katkı sağladığını bildirdi. Ağustos itibarıyla 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentileri hanehalkı için %54,1; piyasa katılımcıları için %22,8; reel sektör için ise %37,7 olarak gerilediğini hatırlattı.
“Konkordato talep eden firmaların ekonomideki payı görece düşük” ifadesini paylaşan TCMB Başkanı Karahan, ekonomideki büyümenin ılımlı seyretmeye devam ettiğini ve ticari kredi tahsili gecikmiş alacak oranının tarihsel ortalamanın altında bulunduğunu belirtti. Krediler üzerinde enflasyon ve beklentilerin etkili olduğunu; faiz indirimlerinin ancak enflasyon kontrol altında olduğunda anlam kazanacağını vurguladı.
Cari açıktaki düşüşün dış finansman ihtiyacını azalttığını ve KK(M) azalışının sürdüğünü anlatan Karahan, Ağustos 2023’te 143 milyar dolar olan KK(M) bakiyesinin Ağustos 2025 itibarıyla 11 milyar dolara gerilediğini açıkladı. Bu dönemde Türk lirası mevduat payının %60,4’e yükseldiğini ve sıkı para politikası duruşunun rezervlere olumlu yansıdığını belirtti. Sözlerini şu şekilde tamamladı: Fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecek sıkı para politikası duruşu, talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme ile dezenflasyon sürecini destekleyecektir. Maliye politikasının eşgüdümü de bu sürece katkı sağlayacaktır. Kurul politika faizine ilişkin adımlar ise enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentilerini göz önünde bulundurarak öngörülen dezenflasyonun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecek; adımların büyüklüğü ise enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşım ile gözden geçirilecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda tüm para politikası araçları etkin biçimde kullanılacaktır.