Kamu Diplomasisi Sempozyumu’nda Türkiye’nin kamu diplomasisi panoraması tanıtıldı. Detaylar ve etkinlik hakkında bilgi için hemen okuyun.
İletişim Fakültesi Marmara Üniversitesi tarafından düzenlenen ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Anadolu Ajansı (AA) destekleriyle gerçekleştirilen, “Dönüşüm Çağında Kamu Diplomasisi ve Türkiye” temalı 1. Kamu Diplomasisi Sempozyumu, büyük bir katılımla gerçekleşti. Bu kapsamda, “Türkiye Kamu Diplomasisi Panoraması-1” başlıklı açılış paneli, ülkemizin uluslararası iletişim ve imaj alanındaki çalışmalarını detaylı biçimde ortaya koydu.
Panelde, Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Özhan’ın yanı sıra, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Kamu Diplomasisi Daire Başkanı Doç. Dr. Oğuz Güner ve TRT Haber Kanal Koordinatörü Mücahid Eker gibi önemli isimler konuşmacı olarak yer aldı.
Güner, kamu diplomasisinin Türkiye’de uzun süredir gelişen ve kurumsallaşan bir alan olduğunu vurguladı. Kurumsal altyapının oluşturulmasıyla birlikte, halklar arası iletişimin güçlendirilmesi ve uluslararası toplumda Türkiye’nin olumlu bir imajının pekiştirilmesi adına önemli adımlar atıldığını belirtti. Ayrıca, 2018 yılında kurulan İletişim Başkanlığı Kamu Diplomasisi Dairesi‘nin, öncesinde var olan Kamu Diplomasi Koordinatörlüğü’nin devamı niteliğinde olduğunu ve görev alanlarının genişlediğini açıkladı.
Güner, ayrıca kamu diplomasisinin sadece devlet kurumlarının değil, çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarının da ortak çalışmalarıyla yürütüldüğünü dile getirdi. Uluslararası zirveler, seyahatler ve sivil toplum kuruluşlarıyla düzenlenen toplantılar aracılığıyla, Türkiye’nin algısının güçlendirilmesine yönelik sürdürülen çalışmalar anlatıldı.
Güner, Kamu Diplomasisi İzleme Sisteminin Haziran 2022’de hayata geçirildiğini ve bu sistemle kamu kurumlarının yürüttüğü faaliyetlerin raporlandığını belirtti. Bu platformun, Türkiye’nin kamu diplomasisi ekosisteminin haritalanmasını sağladığını ve farklı aktörlerin çalışmalarını görsel olarak takip edilmesine imkan verdiğini ifade etti.
Yusuf Özhan, Anadolu Ajansı’nın 105 yıllık köklü geçmişiyle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, doğru bilgi ve tarafsız haber ilkesiyle kurulduğunu hatırlattı. Son yıllarda yaşanan siyasi ve toplumsal dönüşümlerin, kavramsal tartışmaları yeni bir gerçeklikte biçimlendirdiğine dikkat çekti.
Özhan, değişen iletişim çağında vatandaşların kamu diplomasisinin temel aktörleri haline geldiğini ve teknolojik gelişmelerle birlikte bireylerin mesaj iletiminde etkin rol aldığını vurguladı. Paris 2024 Olimpiyatları örneğiyle, kamu diplomasisinin yeni dinamizmini ve iletişim alanındaki dönüşümünü anlattı. Bu bağlamda, AA’nın kamu diplomasisi çalışmaları kapsamında, özellikle son dönemde hız kazanan “Doğruyu Yaymak” vizyonu öne çıktı.
Özhan, özellikle 7 Ekim 2023 sonrası, İsrail’in yalanlarına karşı hızlı ve etkili yanıtlar verildiğini dile getirdi. Bu bağlamda, AA’nın yayınladığı “Kanıt” kitabı ile, Gazze’deki katliamlar ve savaş suçlarıyla ilgili görsel ve belge temelli bilgiler dünya kamuoyuna ulaştırıldı. Kitapta, uluslararası ceza mahkemelerinde takip edilen davalara ilişkin önemli deliller ve detaylar yer aldı.
Özhan, medya ve dijital platformların, dezenformasyon ve yanlış bilginin karşısında en etkili araçlar olduğunu belirterek, AA’nın 13 farklı dilde faaliyet gösterdiğini ve dünya genelinde 135 ülkede muhabirleriyle haber akışını sağladığını aktardı. Bu sayede, doğru bilgiye ulaşmada küresel bir köprü vazifesi gördüklerini vurguladı.
İnsanların, doğruyu yaymak ve yanlış bilgiyle mücadele etmek adına, çok kanallı ve hızlı iletişim stratejileri geliştirdiklerini dile getiren Özhan, özellikle 7 Ekim saldırılarından sonra, yalan ve dezenformasyonun hızla yayılmasının önüne geçmek için yoğun çalışmalar yürüttüklerini kaydetti. Bu kapsamda, AA’nın hazırladığı “Kanıt” kitabı ve diğer belgesel çalışmalar, uluslararası kamu diplomasisinin önemli yapıtaşları oldu.
Mücahid Eker, TRT’nin, Türkiye’nin kamu diplomasisi alanındaki en önemli aktörlerden biri olduğunu belirtti. TRT’nin, çeşitli medya platformları ve içerik üretimiyle, Türkiye’nin hak ve iddialarını dünya kamuoyuna güçlü bir biçimde aktarmaya çalıştığını vurguladı.
Türkiye’nin bölgesel ve küresel iletişim stratejilerinde, TRT’nin kendi mecrasında ve dijital platformlarda yaptığı çalışmaların büyük önem taşıdığını ifade etti. Bu kapsamda, uluslararası yayınlar, diziler, belgeseller ve dijital içeriklerle, Türkiye’nin yumuşak gücünü artırmaya yönelik büyük adımlar atılıyor. Ayrıca, “Türkiye İletişim Modeli” çerçevesinde, kurumlar arası eş güdüm ve stratejik iletişim faaliyetleri yürütülüyor.
Eker, bu modelin temel amaçlarının, marka gücünü artırmak, algı operasyonlarına karşı koymak ve dezenformasyonla mücadele olduğunu kaydetti. TRT’nin, bölgesel ve küresel iletişimi güçlendirmek adına, çoklu dilde yayın yapan haber kanalları ve içeriklerle, Türkiye’nin sesini dünyaya duyurmayı sürdüreceği ifade edildi.
Panel, katılımcılara teşekkür edilerek, hediye takdimi ve hatıra fotoğrafı çekimleriyle sona erdi. Bu etkinlik, Türkiye’nin kamu diplomasisi alanındaki faaliyetlerinin kapsamını genişleten önemli bir adım olarak değerlendirildi ve alan uzmanlarının gündeminde yer aldı.