KADEM ile toplumsal dönüşüm için birlikte; şiddete karşı etkili adımlar, bilinçli farkındalık ve Turuncu Nokta mimarisiyle güçlenen dayanışma.

KADEM’in ‘Şiddete Karşı Hep Birlikte’ kampanyası, toplumsal farkındalık ve mücadeleyi güçlendirmek amacıyla geniş bir katılımla tanıtıldı. Slogan, herkesi kadına yönelik şiddete karşı ortak bir duruş sergilemeye çağırıyor ve Birleşmiş Milletler’in önerdiği turuncu renkli noktalarla bu duruşun somutlaşması hedefleniyor. Kampanya için özel olarak tasarlanan bu turuncu noktalar, ortak hareket etme iradesinin simgesi haline geliyor.
SÜMEYYE ERDOĞAN BAYRAKTAR KADEM Mütevelli Heyet Başkanı olarak, dönüşümün adımlarının somut olması gerektiğini vurguladı: “Birçok kişinin başlattığı küçük bir hareket, zamanla tüm toplumu harekete geçirir. Şiddetle mücadelede gerçekten gereken şey, kaynağına bakmadan yardıma koşabilme refleksi ve bir kadının çığlığını toplum vicdanına dönüştürebilme becerisidir.” Bayraktar ayrıca her yıl farkındalık kampanyaları düzenlediklerini ve bu sürecin toplumsal bilinç oluşturmadaki rolünü anlattı.
“HER YIL FARKINDALIK KAMPANYALARI DÜZENLİYORUZ” ifadesiyle Bayraktar, şiddetin tanımını anlatmanın, hangi davranışların tehlike yarattığını açıklamanın ve kadınların koruma yöntemlerini paylaşmanın önemine değindi. 56 şehirde gönüllüler ve çalışanlar, köy köy dolaşarak farkındalık çalışmaları yürütüyor; iş yerlerinde, okullarda ve toplumsal alanlarda kadına yönelik şiddetin önlenmesi için gerekli bilgiye erişimi sağlamaya çalışıyoruz. Faillerin caydırıcı cezalar alması ve mevcut yasaların uygulanması için savunuculuk da merkezi bir rol oynuyor.
“TURUNCU NOKTA KADINA ŞİDDETLE MÜCADELEMİZDE SEMBOL OLACAK” başlığıyla yapılan açıklamada, herkesin sorumluluk alması, duyarlı olması ve harekete geçmesi gerektiği vurgulandı. Devlet kurumları, yerel yönetimler, hukukçular, sağlık çalışanları, öğretmenler, medya, iş dünyası ve bireyler gibi toplumun tüm kesimlerini bu mücadeleye katılmaya çağıran mesajlar paylaşıldı. Turuncu nokta; KADEM’in kurumsal rengiyle Birleşmiş Milletler’in kadına yönelik şiddetle mücadele rengi arasındaki uyumu temsil ediyor. Yakalara takılan turuncu rozetler ve paylaşılan turuncu içeriklerle bu dayanışma hissedilecek ve “ben de varım” mesajı gündeme getirilecek.
“EVLATLARIMIZA GEREKEN DEĞERİN VERİLMESİNİ İSTİYORUZ” ifadesiyle Başak Cengiz’in annesi Beyhan Cengiz, kadına yönelik şiddetin en yakınlarında bile hissedildiğini belirtti ve adaletin sağlanması konusunda toplumsal dayanışmanın önemine vurgu yaptı. 2020 yılında Muğla’da kaybedilen Pınar Gültekin’in ailesi ise adaletin uygulanması gerektiğini ve caydırıcı cezaların hayata geçirilmesini talep etti. Aileler, yasaların yeterliliğini sorgularken, devletin ve sivil toplumun bu mücadeledeki ortak sorumluluğunu hatırlattılar.
Toplumun tüm kesimlerini kapsayan bu hareket, toplu bir farkındalık oluşturmayı ve kadına yönelik şiddete karşı net bir duruş sergilemeyi amaçlıyor. Turuncu nokta simgesiyle birlik olmayı hedefleyen kampanya, her bireyin bu mücadelede aktif rol alabileceğini hatırlatıyor ve bu çağrıyı her ortamda, her platformda güçlendirmek üzere yoluna devam ediyor.