Kabaklı Göleti’nde kuraklıkla su seviyesi düşüyor; biyoçeşitlilik azalıyor. Etkili çözümler ve ekosistem üzerinde beklenen sonuçlar hakkında analiz.
Kabaklı Göleti, Dicle Üniversitesi Kampüsü içinde yer alması nedeniyle çevresel tehditlere karşı hassas bir konumda. Son dönemde yaşanan yoğun sıcaklar ve sonbaharda yağışların gecikmesi, göletteki su miktarında belirgin bir azalmaya yol açtı. Gölet, yaklaşık 150’yi aşkın kuş türüne ev sahipliği yapan önemli bir yaşam alanı olarak biliniyor; ancak su seviyesinin üçte ikisinin kaybedilmesi, bu canlı topluluğunu da zor durumda bıraktı.
“Deyim yerindeyse can çekişen bir Göl” ifadesini içinde bulunduğumuz durumu özetleyen uzman görüşleriyle karşılıyoruz. Biyoçeşitlilik ve Çevre Koruma Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç, küresel iklim krizi nedeniyle ülkelerin pek çok yerinde görülen kuraklığın Kabaklı Göleti’nde de etkisini gösterdiğini vurguluyor. “Kabaklı Göleti şu anda susuzluğun etkilerini derinden yaşıyor; mevcut suyun yaklaşık dörtte üçünü kaybetti. Çok az su kaldı ve bu tablo ileride daha da kötüleşebilir.” şeklinde konuştu.
Kabaklı’nın su kaybı sadece su miktarıyla sınırlı kalmıyor; gölet etrafındaki yaşam alanları ile barınma ve beslenme olanakları da daralıyor. Yağışların düzensizliği, havza genelinde su seviyelerini etkilediğinden, yağışlı dönemlerde geçici bir toparlanma olsa da uzun vadede kuraklık baskısı devam ediyor. Bu durum, bölgedeki ekosistemin dengesini bozarak, tür çeşitliliğinin daralmasını tetikliyor.