İzmir’den haber: Aile Mahkemesi kararının çocuğun görünürlüğüne etkisi ve toplumsal yankılar üzerine derinlemesine bir bakış.

Birnur K. ile Selahattin S. evliliklerini 2022 yılında sürdürürken 16 Eylül’de boşandı. Mahkeme, 8 aylık erkek bebek H.T.S.’nin velayetini annede bırakırken, baba Selahattin S.’ye her ayın ikinci ve dördüncü haftasında çocuğuyla görüşme hakkı tanıdı. 30 Eylül’de Birnur K., H.T.S. ile eski eşiyle birlikte olan 8 yaşındaki oğlu da yanına alarak kayıplara karıştı. Görücüyle yaşanan bu gelişmelerin ardından Selahattin S., 35 gündür çocuğunu göremediğini ve endişelerini dile getirdi.
“ÇOCUĞUMUN MAĞDUR OLMASINI İSTEMİYORUM” diyerek konuşan Selahattin S., önceki kaçışlarda para ve değerli eşyaların da yanına alındığını anlattı. Birinci kaçışında 750 lira ve iki altın, ikinci kaçışında ise 4 bin 400 lira ile bir elektrikli süpürgeyi götüren eski eşinin, şimdiki durumda da çocuğunun içinde bulunduğu durumu göz ardı ettiğini söyledi. “Güvenimi sarstı; şu an çocuğumun hayatından endişe ediyorum.”
“ŞU ANDA SUÇ İŞLİYOR” diyen baba, her ayın belirli günlerinde çocuğunu görememenin yeterince adil olmadığını ifade etti. Çocuğun kendisi için hayati bir anlam taşıdığını vurgulayarak, çocuğun bulunması için yardım çağrısında bulundu. “Çocuğumu kaçırmak şu anda suç işlemekle eşdeğer.” diyerek, yeniden yuvasına dönmesini ve normal seevgiyle bir araya gelmeyi umut ettiğini dile getirdi.
ANNESİDEN ÇAĞRI Dudu K., kızı Birnur K.’ye seslenerek, kızının yanında olmanın ve birlikte hayat kurmanın önemine değindi. Kendisi kanser hastası olan anne, ameliyat süreci boyunca kızının desteğini özlediğini ifade etti. “Bensiz duramazdı; beni çok severdi. Aranıp bulunmasını, eve dönmesini istiyorum.” diyerek kızını özlediğini ve her anını hatırladığını belirtti.