İzmir’de 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili sanıkların yargılanmasına ilişkin ayrıntılar ve gelişmeler, tarafsız haberle haber akışında yer alıyor.
Çeşme Ağır Ceza Mahkemesi duruşmasına tutuklu sanıklar B.B. ve O.A. ile tutuksuz sanık Ö.Ö. ve taraf avukatları katıldı. İzmir’in Çeşme ilçesinde 28 Kasım 2024’te meydana gelen silahlı kavgada Azat Demir, Abdurrahim Doğan ve Mehmet Sait Medeni hayatını kaybetti; A.M. ise yaralandı.
Olayın ardından firari şüphelilerden O.A. ve Ö.Ö. polise teslim oldu, B.B. ise polis ekiplerince yakalandı. Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, tutuklu sanık B.B. hakkında 3 maktule karşı “kasten öldürme” suçundan 3 kez müebbet hapis, A.D. ve A.M.’ye karşı “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan 18’er yıl hapis ve “ateşli silahlar kanununa muhalefet” suçundan 3 yıl hapis; tutuklu sanık O.A. ile tutuksuz sanık Ö.Ö. hakkında ise “kasten öldürmeye yardım etme” suçundan 15’er yıl, “kasten öldürmeye teşebbüse yardım etme” suçundan da 9’er yıl hapis cezası istenmişti.
YAN BAKMA YÜZÜNDEN TARTIŞMA ÇIKTI– Olay sonrası kimlik tespiti yapılarak savunmaya geçildi. Ö.Ö., olaydan önce bulundukları kafede B.B.’ye tablo gösterdiğini ve maktul Abdurrahim Doğan’ın bu sırada “eyvallah” dediğini ileri sürdü. Kafeden sonra buluşmayı O.A.’nın ayarladığını, karşı tarafta silah olmadığını ve B.B.’nin evine gidip geldiğini belirtti. Ö.Ö., karşı tarafta bir grubun küfür ettiğini söyleyerek, “B.B. ise ‘istersen bir dene’ dedi. Ardından Abdurrahim’e kafa attı, sonra 10 el silah sesi duydum. Arabaya binince bize ‘dur’ dedi. B.B. de binince onlara gittik.” ifadelerini kullandı.
Diğer sanık O.A. ise Abdurrahim Doğan’la yakın arkadaş olduğunu ve B.B.’nin kendisini buluşma için aradığını aktardı. B.B.’nin ayakkabısını değiştireceğini söyleyerek yanlarından ayrıldığını ifade eden O.A., olay yerindeki tartışmanın “yan bakma” yüzünden çıktığını belirterek, olay sonrasında herkesin karakola gittiğini ve üç kişinin öldüğünü sonradan öğrendiğini kaydetti.
Daha sonra savunmada silahı ateşleyen B.B.’ye söz verildi. B.B., olayda hayatını kaybedenlere başsağlığı dilediği sırada maktul yakınlarının tepki gösterdiğini belirtti. Maktul Abdurrahim Doğan’ın babası Abdülkadir Doğan, “Bu katil ve avukatları bize başsağlığı dilemesin. Bunlar sokak çeteleridir. Adalete güveniyorum; herkes cezasını çeksin” şeklinde tepki gösterdi.
Savunmasına yeniden başlayan B.B., karşı tarafa zarar vermeyi amaçlamadığını ifade etti. Gruba buluşmak için parka gittiklerini, o esnada yeni bir konum geldiğini ve silahı köpek kulübesinden aldığını söyleyen sanık, “Arkadaşlarıma üzerimi değiştireceğimi söyledim. Sonra o gruba ‘yolda buluşalım’ dedik. Karşı taraf bize ısrarla ‘bizi takip edin, size bir şey olmayacak’ dedi. Ardından Abdurrahim, bana vurdu ve yere düştüm. Üzerime geldi, küfür etti. Silahı havaya doğru ateş ettim; 16 mermi dolu şarjörde hepsini sıkıyorum” dedi.
GÖZLERİM İYİ GÖRMÜYOR – Mahkeme başkanının, “konuşmaya giden bir kişi yanına neden silah alır” yönündeki sorusuna karşı B.B., “silahı kime denk geleceğini hesaplamadan havaya ateş ettim. Gözlerim iyi görmüyor; 3 derece bozuk görme kaygım var. Mermilerin kime geldiğini bilmiyorum. Üstümdeki dağınıklığı dağıtmak amacıyla ateş ettim; silah eğitimi almadım” dedi.
B.B.’nin avukatı da, maktullerin yakınlarına başsağlığı dilediğinde salonda gerilim çıktı. Maktul Abdurrahman Doğan’ın babası Abdülkadir Doğan, “Bu katil ve avukatları bize başsağlığı dilemesin. Ruhsatlı silahı nereden bulmuşlar? Adalete güveniyorum. Herkes cezasını çeksin” diyerek tepkisini gösterdi. Maktul Mehmet Sait Medeni’nin babası da, “Oğlum meçhul bir şekilde vuruldu. Canice davranıldı. Bu nasıl göz bozukluğudur? Katil zanlısı ve avukatı utanmadan bize başsağlığı diliyor” ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanıkların mevcut hallerinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.