İstanbul’un Turizm Potansiyeli ve Khrislerle Mücadelede Yeni Stratejileri

İçerik, sahadan alınan veriler ışığında sektörde kalıcı çözümler üretme hedefiyle şekillendirildi. Göreve geldikleri günden beri sektörü krizlere karşı dayanıklı kılacak adımlar attıklarını vurgulayan yetkili, masa başında değil, sektörün gerçekleriyle uyumlu kararlar aldıklarını belirtti. Bu yaklaşım sayesinde Türk turizminin bugün dünyada dikkat çeken bir konuma ulaştığını ve rekabetin artık ülkelerden çok şehirler arasında seyrettiğini ifade etti.

İstanbul’un bu yarışta belirgin bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken yetkili, Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak İstanbul’un turizm payını artırmak için gece gündüz çalıştıklarını kaydetti. 2002 yılında Türkiye genelinde 12-13 milyon turist ağırlanırken, 2025’in ilk dokuz ayında yalnızca İstanbul’a gelen ziyaretçi sayısının 13,5 milyona ulaştığını açıkladı. Bu rakamın geçen yıla göre %1 artış gösterdiğini hatırlatan yetkili, bölgedeki çatışma ve krizlere rağmen bu başarının sürdüğünü belirtti.

Kruvaziyer turizminde tarihi yükseliş Turizmdeki mevcut durumun yeterli olmadığını ifade eden yetkili, İstanbul’un dünya turizmi içinde daha da büyüyeceğine inandıklarını söyledi. Şehrin marka değerini güçlendirecek stratejilerle potansiyelin en verimli şekilde yönetilmesi için çalışmalar yürütüldüğünü belirten yetkili, turizmi çeşitlendirmek adına atılan önemli adımları şöyle aktardı: 2025 Ocak–Ağustos döneminde kruvaziyer turizminde görülen tarihi yükselişle yaklaşık 1,5 milyon yolcu ağırlandı ve bu, son 12 yılın en yüksek seviyesi olarak kayda geçti. Ayrıca İstanbul’un 2022 yılında Michelin Rehberi’ne giren ilk şehir olması, tanıtım alanında ülkenin dünya liderliğini pekiştirdi. Turizm Geliştirme Ajansı tarafından İstanbul’a özel kampanyalar hayata geçirildi; hatta ABD başkanlık seçimleri sürecinde bu kampanyalar filmler vasıtasıyla gösterildi.

Istanbul My Love adlı mini dizi ve Türkiye Kültür Yolu Festivalleri’nin uluslararası standartlarda dünyanın en güçlü içeriklerinden biri haline gelmesi de tanıtım çalışmalarının bir parçası oldu. Bu yıl İstanbul’da 110 noktada, 180 başlık altında yaklaşık 730 etkinlik düzenlenecek; sanat ve kültürü turizme entegre eden vizyon, şehrin tanıtımına belirgin katkı sağlıyor.

“Haydarpaşa ile Sirkeci, kültür ve sanatın yeni merkezi olacak” Restorasyon çalışmaları hakkında bilgiler paylaşan yetkili, Haydarpaşa ve Sirkeci Garları’nın hem demiryolu taşımacılığına hem de kentin kültür-sanat hayatına hizmet edeceğini belirtti. Projelerin tamamlanmasıyla Anadolu yakasının ilk kültür ve sanat adası İstanbul’a kazandırılarak boğazın iki yakasının da kültürle bir araya getirileceğini ifade etti. Sirkeci Garı için ilk etapta Göç Müzesi, tematik müze ve resim galerisi gibi alanların kurulacağını, ulaşımın kesintisiz sürdürüleceğini aktardı. Haydarpaşa’nın ise artık yalnızca trenlerin kalkış noktası olmayacağını, performans sanatları merkezi, kütüphane, tematik müze ve atölyelerle donatılarak kültür-sanat hayatına kazandırılacağını söyledi. Anadolu Yakası’nın ilk Arkeoloji Müzesi’nin de Haydarpaşa’da açılacağını ve 2018’de başlayan kazıların bu müzede sergileneceğini belirtti; bölgenin Arkeopark olarak da ziyaretçilerle buluşturulacağını vurguladı.

Tüm bu çalışmaların temel amacı İstanbul’a gelen turist sayısını ve kenttin turizm gelirlerini artırmak olduğuna dikkat çekildi. Yetkili, İstanbul’un geçiş noktası değil, kalkış noktası olması gerektiğini dile getirerek bu yaklaşımı küresel ölçekte yaymayı hedeflediklerini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde geliştirilen yeni turizm vizyonuna uygun hareket edilerek İstanbul’un dünya turizminin başkenti olması hedefini yineledi.

Etkin bir katılımıyla sektöre destek veren paydaşlar arasında AK Parti Beyoğlu İlçe Başkanı Kasım Fırat da görüşlerini paylaştı. Turizm ve girişimcinin yanında olmaya devam edeceklerini belirten Fırat, sorunları tespit etmek ve çözüm için gerekli adımları atmak adına merkez hükümetinin kaynaklarını kullanacaklarını söyledi. Görüşmelerde teknik sorular yöneltilmesi, gerekli konuların Bakanlığa iletilmesi ve bu iletişimin sürmesi için çalıştıklarını ifade eden Fırat, Kültür Yolu Festivali’nin Beyoğlu’ndan başlayıp tüm Türkiye’ye yayıldığını sözlerine ekledi. Ayrıca İstanbul’da Galata ve İstiklal Caddesi üzerinden gerçekleştirilen programların da bugünlere ulaştığını aktardı.