İstanbul’un baraj dolulukları ve su tüketimini güncel verilerle analiz edin; geleceğe yönelik tasarruf ve planlama önerileriyle güvenli su yönetimi

İSKİ verilerine göre bugün kentin barajlarındaki toplam doluluk oranı %21,87 olarak kaydedildi. Son 7 aydır sıcak hava ve artan su tüketiminin etkisiyle düşüş eğilimini sürdüren bu değer, geçmişe göre daha düşük bir seviyede bulunuyor. Ömerli, Darlık ve Elmalı başta olmak üzere kentteki barajlar farklı oranlarda su tutarken; Kazandere ve Pabuçdere gibi bazı bölgelerdeki rezervler kritik seviyelere yaklaşmış durumda.
İçme suyu depoları toplam kapasitesi 868 milyon 683 bin metreküp iken, şu anki mevcut miktar 189,84 milyon metreküp olarak kaydedildi. Bu yıl barajlara düşen yağış ise metrekare başına yaklaşık 465,15 kilogram olarak ölçüldü. Barajlar dışında Melen ve Yeşilçay üzerinden temin edilen su miktarı ise sırasıyla yaklaşık 382 milyon ve 84,3 milyon metreküp olarak belirlendi.
İstanbul’da dün toplam 3 milyon 98 bin metreküp su tüketildi. Bu suyun dağıtımı regülatörlerden 1 milyon 253 bin metreküp, barajlardan 1 milyon 845 bin metreküp olarak gerçekleşti. İstatistikler, 9 Kasım itibarıyla geçmiş yıllara göre baraj doluluk oranlarının en düşük ikinci düzeyde seyretmeye devam ettiğini gösteriyor. Özellikle kuraklığın ardından başlayan yağışlar kademeli olarak baraj gidişatını olumlu yönde değiştirmeye çalışıyor.
“Barajlar tamamen dolsa bile İstanbul’a su, kuraklığa bağlı olarak 10 ay yetebiliyor.” Prof. Dr. Hüseyin Toros, mevcut su miktarının günlük ihtiyacı karşılamada yetersiz olduğunu belirterek, uzun vadede yağışlı dönemlerin gelmesinin sorunları geçici olarak hafifleteceğini söyledi. Gelecek aylarda aralık, ocak ve şubat gibi yağışlı dönemlerin etkisiyle baraj doluluklarında artış bekleniyor; ancak kuraklık geçmişte olduğu gibi tamamen ortadan kalkmış sayılmaz.
Günlük tüketim yaklaşık 3 milyon metreküp olarak görülüyor. Bu tüketimin sürdürülebilirliğini sağlamak için su tasarrufunu teşvik eden politikaların uygulanması büyük önem taşıyor. Prof. Toros, vatandaşları hedefleyen maliya düzenlemelerinin ve su tasarrufuna yönelik teknolojik gelişmelerin bu çerçevede kritik rol oynayacağını vurguluyor: 100 litrenin altına düşen kullanım için destekleyici fiyatlandırma ve verimli teknolojilere yatırım çağrısı yapıyor.