İstanbul’daki Ukrayna-Rusya müzakereleri ve bölgesel gelişmeler hakkında güncel bilgiler, analizler ve bölgedeki son durumu keşfedin.
Ukrayna krizinde kritik bir dönemeç yaşanırken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 30 günlük ateşkes önerisine karşılık, taraflar arasında doğrudan görüşme çağrısı yapıldı. Bu girişimlerin ardından, İstanbul’da gerçekleştirilen çeşitli görüşmelerde önemli gelişmeler kaydedildi. İlk olarak, Dolmabahçe Sarayı’nda Türkiye, ABD ve Ukrayna temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda, savaşın sona erdirilmesine yönelik barışçıl adımlar gündeme getirildi. ABD heyetinde Dışişleri Bakanı Rubio, Büyükelçi Tom Barrack ve Ukrayna Özel Temsilcisi Kellogg yer aldı. Toplantıda, savaşın durdurulması ve insani krizlerin çözümüne odaklanıldı. Yaklaşık bir saat süren bu görüşmede, tarafların barışçıl çözümler üzerinde mutabık kalması beklenirken, herhangi bir resmi karar alınmadı.
İkinci görüşme ise, Rusya, Ukrayna ve Türkiye temsilcilerinin katılımıyla, yine Dolmabahçe’de gerçekleşti. Bu toplantıya, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın da iştirak etti. Rus heyetinde Devlet Başkanı Danışmanı Vladimir Medinskiy, Dışişleri Bakanlığı Yardımcısı Mihail Galuzin, Rus Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı’ndan Igor Kostyukov ve Savunma Bakan Yardımcısı Aleksandr Fomin yer aldı. Ukrayna tarafını ise Savunma Bakanı Rustem Umerov, Dışişleri Bakanı Birinci Yardımcısı Serhiy Kyslytsia ve diğer güvenlik yetkilileri temsil etti. Yaklaşık iki saat süren görüşmelerde, taraflar arasında büyük esir takası üzerinde anlaşma yapıldı. Ukrayna, yaklaşık 1000 esirin serbest bırakılması konusunda uzlaştıklarını belirtirken, Rus tarafı da bu yönde adımlar atılacağını ifade etti. Medinskiy, Rusya’nın ve Ukrayna’nın, devlet seviyesinde doğrudan görüşme talebini kayda aldıklarını ve müzakerelerin devam edeceğini duyurdu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bu tarihi günün önemine vurgu yaptı. Fidan, “Bugün, dünya barışını hedefleyen önemli bir adım atıldı. Ukrayna ve Rusya heyetleri, Türkiye’nin arabuluculuğunda İstanbul’da bir araya geldi. Taraflar, tekrar görüşme konusunda prensipte anlaştı ve Türkiye olarak, kalıcı barışa ulaşmak için her türlü diplomatik çabayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile Avrupa ülkelerinin liderleri, İstanbul görüşmeleriyle ilgili olarak ABD Başkanı Donald Trump ile telefon görüşmesi yaptı.
AB ve NATO, İstanbul’daki görüşmelere katılmayan Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’e sert eleştirilerde bulundu. Avrupa Birliği Başkanı Ursula von der Leyen, Rusya’nın barışa hazır olana kadar baskı yapılmaya devam edileceğini açıkladı. Von der Leyen, yeni yaptırım paketleri üzerinde çalıştıklarını belirtti. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ise, Putin’in İstanbul görüşmelerine katılmamasını “Büyük bir hata” olarak nitelendirdi ve “Düşük seviyeli temsilci göndererek büyük bir hata yaptı. Barışı gerçekten istiyorsa, ciddi adımlar atmalı” şeklinde görüş bildirdi.
Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, Montrö Anlaşması’nın 1936 yılında 20 yıllık süreyle imzalandığını ve tarafların herhangi bir itiraz etmediği sürece uzadığını hatırlattı. Özülker’e göre, bu anlaşma, Türkiye’nin boğazlar üzerindeki egemenliğini ve bölgedeki istikrarı korumada kritik bir rol oynuyor. Her iki taraf da, ABD ve Rusya’nın, Türkiye’nin politikası sayesinde, risk almadan bölgedeki çıkarlarını sürdürebiliyor. Dumlupınar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Hüsamettin İnaç ise, Türkiye’nin tarafsızlık politikasını güçlü kılan temel unsurun Montrö olduğunu vurguladı. Türkiye’nin, savaşan güçlerin Karadeniz’e girişini kontrol altında tutarak bölgenin güvenliğini sağladığını ve savaşın yayılmasını engellediğini belirtti. Ayrıca, Kırım ve Sıvastopol gibi bölgelerde olası Rus kontrolü veya ABD ile paylaşım durumlarının, bölgedeki istikrarı tehdit edebileceğine dikkat çekti.
İstanbul, İran ile Avrupa ülkeleri arasında da önemli bir diplomatik merkez haline geldi. İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazım Garibabadi, E3 ülkeleri (İngiltere, Fransa, Almanya) ile düzenlenen Nükleer Anlaşma Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, İran’ın zenginleştirme hakkından asla vazgeçmeyeceğini ve yaptırımların kaldırılması konusunda kararlı olduklarını belirtti. Garibabadi, “Zenginleştirme hakkı bizim kırmızı çizgimizdir. Bu konudaki kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğiz” dedi. Taraflar, görüşmelerde ilerleme kaydedememelerine rağmen diplomasiye devam etme kararı aldı. 2 Mayıs’ta Roma’da planlanan yeni görüşmeler ise, ABD-İran müzakerelerinin ertelenmesi nedeniyle iptal edildi. Bu gelişmeler, bölgesel ve küresel güçlerin, İran ile Avrupa ülkeleri arasındaki diyaloğu sürdürmek adına İstanbul’u bir merkez haline getirdiğini gösteriyor.