İstanbul Üniversitesi’nden Dr. Hüseyin Korkmaz, trafik kazaları ve yapay zekâ destekli tahmin çalışmasını inceleyerek güvenliği artırmaya yönelik önemli bilgiler sunuyor.
İstanbul Üniversitesi’nden kıymetli araştırmacı Dr. Hüseyin Korkmaz, “Veriye Dayalı Trafik Kaza Süresinin Yapay Zekâ ile Tahmini” başlıklı kapsamlı doktora tezini tamamladı. Bu çalışma kapsamında, İstanbul’daki trafik kazalarının detaylı analizi ve geleceğe dönük tahmin modelleri geliştirildi. Araştırma sonuçlarına göre, İstanbul’da vatandaşlar yaklaşık 2024 yılında toplamda 105 saatlik trafik sıkışıklığında zaman kaybı yaşadı. Ayrıca, kent genelinde 97 bin 354 trafik kazası kayıtlara geçti. Bu veriler, İstanbul’un trafik yoğunluğunun ne denli yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
Yapılan incelemelerde, İstanbul’un trafik sıkışıklık seviyesi %41 olarak ölçüldü ve bu oranla Avrupa’nın en yoğun şehirleri arasında ilk sırada yer aldı. Dünya genelinde ise 35. sırada bulunuyor. 2013 ile 2021 yılları arasında toplam 147 bin 626 kaza meydana gelirken, bu kazaların %67’sini oluşturan 99 bin 512’si özellikle 30 dakikalık trafik sıkışıklığı ile ilişkilendirildi. Ayrıca, en uzun trafik sıkışıklığı süresi 90 dakikayı aşan kazalar da kayıtlara geçti.
Zeytinburnu ilçesi, İstanbul’da en yüksek kaza yoğunluğuna sahip bölge olarak ön plana çıktı. Özellikle 2018 ve 2021 yıllarında gerçekleşen kazalar açısından Zeytinburnu, ilk sıralarda yer aldı. Ayrıca, trafik kazalarının en sık görüldüğü günler hafta sonunda, özellikle cuma günleri oldu. Bu günlerde trafik akışında yoğunluk yaşanması, kazaların artmasına neden oluyor.
İstanbul’da en çok kazaya karışan araç türleri sırasıyla otomobiller, motosikletler ve kamyonetler şeklinde sıralanıyor. Bu araçların trafik içindeki oranı, kazaların oluşumunu doğrudan etkiliyor.
Dr. Hüseyin Korkmaz, trafik kazalarının özellikle işe gidiş ve dönüş saatlerinde yoğunlaştığını belirtiyor: “İstanbul’da trafik kazalarının en çok görüldüğü zaman dilimleri sabah 05.00-08.30 ve akşam 18.00-21.00 saatleri arasındadır. Bu zamanlarda ana arterler olan D-100, TEM Otoyolu ve sahil yollarında yoğunluk hat safhaya ulaşır. Yoğun saatlerde sürücü dikkatinin dağılması ve körlük gibi sorunlar oluşabiliyor. Ayrıca, trafikte tek şeridin kapanması veya tıkanması en az 10 dakikalık ek beklemelere neden oluyor, bu da kazaları tetikleyebiliyor.”
İstanbul’a göç ve nüfus artışını kontrol altına almak gerektiğine vurgu yapan Dr. Korkmaz, şunları söylüyor: “İstanbul’a girişlerin engellenmesi veya kısıtlanması, nüfusun azaltılması ve diğer bölgelere iş imkanlarının dağıtılması, uzun vadeli çözümler arasında yer almalı. Bugün inşa edilen 10 şeritli yollar, birkaç yıl içinde trafik yoğunluğu nedeniyle tıkanıyor. Bu nedenle, araç sayısına göre düzenlemeler yapmak ve yeni ulaşım planları geliştirmek büyük önem taşıyor. Trafik sorununu sadece altyapı değil, nüfus planlaması ve şehir yönetimi stratejileriyle de bütüncül bir şekilde ele almak gerekiyor.”