İstanbul CHP kurultayında şaibe iddiaları, geçici yönetim atamaları ve delillerle desteklenen sorularla gündemi hareketlendiriyor.
İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi sırasında seçilen başkan ve yönetimin görevden uzaklaştırılmasına karar verdi ve İl Başkanlığı’na geçici bir yönetim kurulu atanmasını uygun gördü. Davacı Özlem Erkan, 8 Ekim 2023’te yapılan kongrenin yetkisizlik ve usulsüzlük gerekçeleriyle hükümsüz olduğunu, delegelerin iradelerinin para ve hediyeler karşılığı yönlendirilmiş olabileceğini vurguladı. Bu bağlamda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmalar ve basında yer alan ses kayıtlarıyla birlikte delegelerin oylarının maddi menfaatlerle etkilenmiş olabileceğine dair iddialar gündeme geldi.
Mahkeme, olaylarla ilgili olarak Gürsel Tekin, Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz ve Erkan Narsap’tan oluşan geçici kurulun Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı, İl Yönetim Kurulu ve İl Disiplin Kurulu yetkilerini geçici olarak kullanmasına karar verdi. Karar kapsamında, 11 Ekim 2023 tarihli Sarıyer İlçe Seçim Kurulu kararına ilişkin olarak, söz konusu görevlerden tedbiren uzaklaştırılan kişiler belirlendi.
Gelişmeleri yorumlayan CNN Türk İstanbul Haber Müdürü Nihat Uludağ, “Özgür Çelik’e oy verildiği yönündeki iddialarda delegeler için 750 bin lira talep edildiği, ancak pazarlık sonucunda bu rakamın 150-200 bin liraya indirildiği” bilgisini paylaştı. İncelemeler sırasında, ses kayıtlarında geçen dört ismin görüşme anında bulundukları tespit edildi ve beyanlar doğrultusunda delegelerin iradelerinin sakatlandığı yönünde kanaat oluştu. Bilirkişilerin raporlarıyla desteklenen bulgularda, konuşmaların ve HTS baz istasyonu verilerinin eşleşmesi dikkat çekti.
Sağlanan bilgiler ışığında 10 isim İstanbul CHP kurultayındaki şaibe soruşturmasında suçlanan kişiler olarak listelendi ve savcılık, bu 10 isim hakkında 1 ila 3 yıl arasındaki hapis cezaları talep etti. Listede şu isimler yer alıyor:
Savcılık bu 10 ismin İstanbul kurultayında şaibe yarattığı iddiasıyla ilgili dosyayı yürütüyor ve kamuoyuna yansıyan belgelere dayanarak soruşturmayı sürdürüyor. Ayrıca basında yer alan ses kayıtları ve talepler ışığında, olayların geniş çapta bir incelemeden geçtiği belirtiliyor.