İSTANBUL BÜYÜK ANALİZ: MAHMUT AKTEN’İN ÖNGÖRÜLERİ ve Türkiye’nin Ekonomik Dinamikleri

Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, bu ay enflasyon için yüzde 1.35’lik bir düşüş ve faizlerde yaklaşık 100 baz puanlık bir indirim öngörülerini paylaştı. Toplamda tepe noktasından bu yana 600-650 baz puanlık bir faiz indiriminin gerçekleştiğini söyleyen Akten, bunun mevduat faizlerine ancak 350 baz puan kadar yansıdığını belirtti.

Merkez Bankası’nın adımlarıyla maliyet baskılarının arttığını ifade eden Akten, mevduat faizlerinin istenildiği hızda düşmemesinin kredi faizlerinin de aynı hızda gerilememesine yol açtığını vurguladı. Böylelikle maliyet baskısı nedeniyle bankacılık tarafında hareket kabiliyetinin sınırlı kaldığını söyledi.

Türkiye ekonomisinin gücüne vurgu: Sıkı para politikasının görünenden daha kuvvetli olduğunu düşünüyoruz. Enflasyonun kısa vadede çözülmesinin zor olduğunu kabul ediyoruz; ancak bu sürecin uzun vadede bankacılar ve müşteriler için olumlu sonuçlar doğuracağına inanıyoruz. Düşük volatiliteyle sürdürülen bir istikrarın, ekonomik dinamizmi yükselteceğini öngörüyoruz.

Türkiye’nin gerçekten güçlü bir ekonomi olduğuna dikkat çekerek, yabancı yatırımcılara bu gücü vurguluyoruz. Ancak yüksek reel faiz ortamında bu seviyelerin etkisinin sınırlı kaldığını düşünüyoruz. Faiz düşüşünün devam ettiği bir ortamda riskler azaldıkça ekonominin toparlanma hızı artabilir.

Savunma ve turizm sektörleri öne çıkan dinamikler arasında yer alıyor. Savunma sanayiinin güçlenmesi, turizmdeki iyi sezonla dengeli bir tablo oluşturuyor. Her şeye rağmen olumsuz bir tablo yok.

Ülke genelinde yaklaşık 6 milyon KOBİ bulunuyor ve müşterilerin yaklaşık yüzde 60’ı Bankamız tarafından takip ediliyor. KOBİ’lerimizin bazı sektörlerde küresel ölçekte lider pozisyonlar elde ettiği görülüyor; özellikle kimya alanında ciddi başarılar kaydediliyor, ağır sanayi ve otomotivde de güçlü bir varlık gösteriyoruz.

İki ay önce gümüş ve altına yönelik talep canlanması TL mevduatını etkiledi; KKM’nin sonlanmasıyla TL mevduat rasyolarında belirgin bir artış yaşanmadı; önceki dönüşler yüzde 60-70 iken son kalanlar yüzde 80-90 oranında dolara yöneldi. Sene sonu öngörülerimiz bu yönde olsa da, 2026 sonunda enflasyonun yaklaşık %25 civarında bulunacağını öngörüyoruz. Faiz tahminimiz ise %32 civarında; bu rakam kademeli bir düşüş sürecini işaret ediyor.

Genç ve eğitimli nüfus’un avantaları Türkiye’nin Avrupa Birliği sınırında konumlandığını ve jeopolitik açıdan avantajlı bir süreçten geçtiğini ifade eden Akten, Türkiye’de çok sayıda start-up bulunduğunu ve geçmişte milyar dolarları bulan girişimlerin olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin hızlı aksiyon alma ve iş yapma kültürü sayesinde büyümenin Avrupa ülkelerinin önünde ilerleyeceğini belirtti. Yüksek reel faiz ortamında bile Türkiye’nin %3.7 büyüyebilmesi, başka pek çok ülkede negatif büyüme olabileceğini gösteriyor. Genç ve eğitimli nüfus, iş yapma hızını büyük ölçüde destekliyor.