İş yerine yönelik tehdit ve silahlı saldırı vakasıyla esnafın yaşadığı korku ve haraç teorilerini analiz eden derinlemesine bir içerik.
Kentte tatlıcılık yapan Serdar Kılınç (33), temmuz ve ekim aylarında silahla kurşunlandı. Olay anları güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. İş yeri sahibi, uzun süredir haraç ödemediği için yabancı numaralardan gelen tehdit telefonları ve mesajları aldığını öne sürdü.
Mesajlarda, gelecekteki tehditlerin tırmandırılacağına dair ifadeler yer aldı. Kontrol altına alınamayan bu baskı, Kılınç ve ailesi üzerinde baskı kurmayı hedefledi. Yetkililerin ve güvenlik güçlerinin buna müdahale etmesini istediklerini belirtti.
“AİLEMLE TEHDİT EDİLİYORUM” başlığıyla ifade veren Kılınç, temmuz ayında gece yarısı dükkanına 12-13 kez ateş edildiğini, son olarak yakın zamanda gece vakti 6 el silah atıldığını aktardı. Yurt dışı hatlarından sürekli tehdit aldığını söyleyen Kılınç, ailesinin de bu tehditlerden etkilediğini vurguladı. Kamu güvenliği için devlet ve kolluk kuvvetlerinin acil adımlar atması gerektiğini dile getirdi.
“HARAÇ İSTİYORLAR, KENDİ HALİNDE ESNAFINIZ” ifadeleriyle devam eden konuşmada Kılınç, esnaf olarak kendilerinden para talep edildiğini ve dışarıya haraç vermeye niyetli olmadıklarını belirtti. Devlet yardımının gerekli olduğuna vurgu yapan Kılınç, Adana bölgesindeki esnafın bu baskılardan yorulduğunu, artık kepenkleri kapatmaya yöneldiğini söyledi. Tehditlerin büyüdüğünü ve devletin bu konuda hızlı bir çözüm sunması gerektiğini sözlerine ekledi.
Olaylar, silahlı saldırı ve tehditler üzerinden esnafın güvenliğinin nasıl tehdit altında olduğuna dair endişeleri artırdı. Yetkili kurumlar konuya ilişkin incelemelerini sürdürürken, benzer baskıların önüne geçilmesi için güvenlik altyapısının güçlendirilmesi gerektiği dile getiriliyor.