İş dünyası temsilcilerinin ‘Terörsüz Türkiye’ hedefiyle ilgili değerlendirmeleri, güven ve istikrar için önemli vizyonları yansıtıyor.
Bugün gerçekleştirilen tarihi açıklama ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Terörsüz Türkiye’ vizyonu doğrultusundaki kararlı duruşu, ekonomi ve güvenlik alanında yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. İş dünyası temsilcileri, bu süreçte ülkemizin karşılaştığı zorlukları aşma yolunda atılan adımların büyük önem taşıdığını vurguluyorlar.
Olpak: “Siyasi iradenin ve kararlılığın netleşmesiyle, 47 yıldır devam eden terör belasından kurtulma aşamasına girdik. ‘Terörsüz Türkiye’ yolunda atılan bu adımlar, ülkemizin ekonomik ve sosyal refahını artıracak önemli dönüm noktasıdır. Silahların teslim edilmesi ve barışın tesisiyle birlikte, bölgesel ve küresel anlamda güçlenmeye devam edeceğiz.”
Olpak, terörün maliyetlerine değinerek, “Yıllarca kaybedilen binlerce can, ekonomik kayıplar ve toplumda yarattığı travmalar…” diyerek, bu bedelin artık ödenmeyeceğine işaret etti. Ayrıca, güven ortamının sağlanmasıyla yatırım ve üretim imkanlarının artacağına inandıklarını belirtti.
Gültepe: “Türkiye’nin 40 yılı aşkın süredir yaşadığı terör sorununu geride bırakıyoruz. Bu süreç, sadece güvenlik değil, ekonomik kalkınma ve bölgesel işbirliği açısından da çok önemli. Güven ve istikrar ortamı, bölge ülkeleriyle yeni atılımlara kapı aralayacak. Özellikle Irak ve Suriye’deki gelişmeler, yeni işbirliği fırsatlarını beraberinde getiriyor.”
Gültepe, barış ve huzur ortamlarının, kaynakların üretim ve yatırıma dönüşmesiyle, Türkiye’nin ihracatta ilk sıralara yükselme hedefine daha hızlı ulaşacağını ifade etti.
Avdagiç: “PKK’nın silah bırakmasıyla birlikte, yeni dönemde bölge ülkeleriyle güçlenen bağlar, ekonomik hareketliliği artıracak. Bu gelişmeler, hem iç hem de dış piyasalar açısından büyük fırsatlar sunuyor. Cumhurbaşkanımızın açıklamalarıyla birlikte, Türkiye’nin bölgesel ve küresel güç olma yolunda emin adımlarla ilerleyeceğine inanıyoruz.”
Avdagiç, bu ortamda, ülkenin kalkınması için üzerlerine düşen sorumlulukların bilincinde olduklarını ve hareket edeceklerini belirtti.
Bahçıvan: “Terörle mücadelede yeni bir sayfa açılırken, toplumsal barışın tesisi, ekonomik istikrarın sağlanması ve uluslararası yatırım ortamının güçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Bu süreç, Türkiye’nin istikrar ve gelişim yolunda atacağı adımların temel taşlarını oluşturuyor. Bölgesel istikrarın sağlanmasıyla, yatırımlar artacak ve Türkiye, daha rekabetçi hale gelecektir.”
Bahçıvan, bölgesel entegrasyonun güçlenmesiyle, ekonomik büyümenin hızlanacağına dair umutlarını dile getirdi.
Aydın: “Güvenli limanlar haline gelen Türkiye, bölgesine huzur ve barış getirecek. Bu başarı, sadece ekonomik değil, aynı zamanda insani ve sosyal açıdan da büyük bir kazanımdır. Silahların yakılmasıyla birlikte, bölge ülkeleriyle yeni işbirliği ve yatırım fırsatları doğacak. Bu süreç, Türkiye’nin küresel arenadaki gücünü artıracak önemli bir dönüm noktasıdır.”
Aydın, uzun yıllar süren mücadele ve fedakârlıkların sonunda, terörün sonunun geldiğini ve bunun Türkiye’nin geleceği için büyük bir fırsat olduğunu vurguladı.
Yıldırım: “Barış ortamının kalıcı hale gelmesi, sadece siyasi değil, ekonomik bir zorunluluktur. Terörün sona ermesiyle birlikte, bölgede yatırım ve istihdam imkanları artacak. Bu da, bölge ekonomisinin güçlenmesine ve Türkiye’nin büyümesine katkı sağlayacak. İş dünyası olarak, bu tarihi süreçte üzerimize düşeni yapmaya hazırız.”
Yıldırım, bölgesel kalkınmanın ve istihdamın artmasıyla, Türkiye’nin daha güçlü ve müreffeh bir ülke olacağına olan inancını dile getirdi.