Irak-Türkiye Boru Hattı’ndaki kapasite artışı ile enerji güvenliği güçleniyor; ticaret ve bölgesel istikrar için yeni bir görünüm sunuyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, NSosyal hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, deprem nedeniyle geçici olarak durdurulan ve 4 Ekim 2023’te operasyona hazır hale getirilen Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı’nın 27 Eylül itibarıyla yeniden akışa geçtiğini duyurdu. Hattın günlük 1,5 milyon varil kapasitesiyle Türk enerji arz güvenliğine katkı sağlaması ve küresel piyasalarda çeşitlilik sunması bekleniyor.
SOMO’nun Ceyhan Limanı üzerinden Irak-Türkiye boru hattı yoluyla Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ndeki sahalardan üretilen ham petrolü ihraç edeceğini bildirdiği açıklamada, ilk aşamada günlük yaklaşık 200 bin varil petrolün Türkiye’nin Ceyhan Limanı’na taşınması öngörülüyor. Irak Petrol Bakanlığı da bu süreci destekleyici adımlar olarak nitelendirildi.
Bayraktar’ın Temmuz ayında AA Editör Masası’ndaki değerlendirmesinde, hattın tam kapasiteyle çalışması halinde 40 milyar dolar ticaret potansiyeli bulunduğunu ve Irak’ın günlük 4 milyon varillik petrol ihracatının yüzde 40’ını Türkiye üzerinden dünyaya sunabileceğini ifade ettiği belirtildi.
HATTIN KAPASİTESİ DÜNYA ÜRETİMİNİN YÜZDE 1’İ KADAR açıklamasında, Atlantik Konseyi Kıdemli Araştırmacısı John Roberts, hattın yeniden devreye alınmasının küresel piyasalarda çok büyük bir etki yaratmasa da Türkiye için faydalı olacağını belirtti. Roberts’a göre hattın günde 1 milyon varilden fazla kapasitesi, dünya üretiminin yaklaşık yüzde 1’ine denk geliyor ve arz açısından destekleyici bir rol oynuyor; ancak mevcut durumun tam kapasiteye ulaşmaması ihtimali de mevcut.
Roberts ayrıca Avrupa’da petrol arzında sıkıntı olmadığını vurgulayarak, tüketimin enerji dengesi içindeki payının geçmişe göre daha da küçüldüğünü ifade etti. Türkiye’nin enerji güvenliği açısından asıl kritik unsurunun Sakarya sahasındaki doğal gaz üretimi olduğuna dikkat çekti ve ithal gaz talebinin azalmasının önemli olduğunu söyledi.
IRAK TEDARİK KAYNAKLARINI ÇEŞİTLENDİRMEYE İHTİYAÇ DUYUYOR başlıklı bölümde Oslo Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Francesco Sassi, boru hattının yeniden faaliyete geçmesinin Avrupa Birliği ve bölgesel enerji piyasaları üzerinde belirgin bir etkisi olmadığını savundu. Sassi, özellikle son 2,5 yılda arz fazlası ve düşük fiyatlar nedeniyle operatörlerin alternatif tedarik kaynakları bulduğunu söyledi. Hattın yeniden devreye girmesinin Irak, IKBY ve Türkiye üçgenindeki enerji jeopolitiğine dair ipuçları sunduğunu belirterek, Irak’ın Hürmüz Boğazı’na bağımlılığı azaltarak kaynaklarını çeşitlendirme arayışında olduğunu ve hükümetler arasındaki petrol yönetimi konularında yeni girişimler başlattığını ifade etti. Bağdat ve Ankara’daki temasların bölgede enerji güvenliğini sağlamaya ve Körfez ülkelerinden Akdeniz’e doğru bir siyasi-ekonomik eksen oluşturmaya yöneldiğini söyledi.