İklim mücadelesinde Türkiye’nin yol haritası: Ulusal Yeşil Taksonomiye adımlar ve COP30 hazırlıklarıyla sürdürülebilir gelecek.
İklim kriziyle mücadele için yol gösterici açıklamalarda bulunan Bakan Kurum, Ankara’daki İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu toplantısında ülkenin aldığı ve alacağı adımları tek tek vurguladı. Son 50 yılda hava, iklim ve suyla bağlantılı 11 binden fazla afet kayda geçti; bu süreçte 2 milyondan fazla can kaybı ve 3,64 trilyon doların üzerinde ekonomik kayıp oluştu. Buna rağmen dünyamızın karşı karşıya olduğu tehditler, günlük yaşamımıza ve gelecek nesillere yönelik acı bir tablo sunmaya devam ediyor.
Türkiye için iklim değişikliği, artık uzak bir senaryo değil; yakın bir tehdit olarak karşımızda duruyor. Son dönemde yaşanan seller, orman yangınları ve artan kuraklıklar, ülkenin her köşesinde etkisini gösteriyor. 25 Haziran 2025 itibarıyla 18 ilde orman yangınları nedeniyle hasar ve kayıplar yaşandı. Yangın sezonunun uzaması, aşırı sıcaklık ve artan kuraklıkla birleşince mücadele süreçlerini zorlaştırıyor. Bakanlık olarak hızlı hasar tespiti yapıp, İzmir’de hızlı adımlar attık ve gelecekte Bilecik ile Karabük’te de ilk harcımızı dökmeyi planlıyoruz.
İklim politikalarının temel hedeflerinden biri olan Ulusal Yeşil Taksonomi hazırlıkları, emisyon ticaret sistemi çalışmalarına ve 2100 yılına kadar olan iklim projeksiyonlarının oluşumuna odaklanıyor. 2021 yılında Paris İklim Anlaşması onaylandı, birleşik beyanlar yenilendi ve 2030 hedefleri güncellendi. Bu süreçte ülke, ilk İklim Kanunu ile doğal kaynakları korumaya ve sanayi ile tarımı sürdürülebilir kılmaya yönelik adımlarını güçlendirdi. Ayrıca, 2022-2024 yıllarını kapsayan İklim Değişikliği ile Mücadele ve Uyum Eylem Planları yayımlanarak şeffaflık artırıldı.
Bu çalışmalar kapsamında Bakanlık, yenilenebilir enerjiye yönelişi artırmayı; sanayinin rekabet gücünü yükseltmeyi; tarımı sürdürülebilir kılarak ihracatı gelecek nesillere hazırlamayı hedefliyor. Ulusal Yeşil Taksonomi çalışmalarıyla birlikte, emisyon ticaretinin kurulmasına yönelik hazırlıklar sürüyor ve iklim projeksiyonlarıyla ilgili öngörü kapasitesi güçlendiriliyor.
Ana gündem: İkinci Ulusal Katkı Beyanı olarak belirlenen toplantıda, bu beyan karara bağlanacak ve detaylar 11-21 Kasım tarihleri arasında Brezilya Belem kentinde COP30 Taraflar Konferansı sırasında dünya kamuoyuyla paylaşılacak. Ayrıca COP31 kapsamındaki müzakereler ve girişimler değerlendirilecek. Bakan Kurum, bugün alınacak kararların iklim kriziyle mücadelede Türkiye’nin liderlik rolünü somut olarak göstereceğini ifade etti.