İkinci el araç satışlarında faiz indirimi ve ÖTV değişikliğiyle yaşanan dengesizleşmeyi analiz eden kapsamlı genel bakış.
Yüksek kredi faizleri, araç talebini baskılarken, özellikle ihtiyaç halinde araç satın almak isteyenler için bekleyiş sürecini uzatmıştı. Ancak Temmuz itibarıyla ikinci el araç piyasasında yön değişimi gözlemlendi. Merkez Bankası’nın faiz indirimiyle kredi faizlerinde düşüş başladı; ÖTV oranlarındaki değişiklik ise ikinci el araç talebini patlatan bir etken haline geldi. Yılın ilk 7 ayında ise satış verileri netleşmeye başladı.
7 AYDA FİYATLAR NE KADAR ARTTI?
Online araç satış platformunun raporuna göre, ikinci el piyasasında toplamda 2.9 milyondan fazla araç el değiştirdi. Peki ilk 7 ayda hangi modeller öne çıktı? İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı Hayrettin Ertemel’in Milliyet’e aktardığı bilgiler şu şekilde:
EN ÇOK SATILAN MODeller BELLİ OLDU
Sıfır otomobil piyasasında da olduğu gibi ikinci el piyasasında da C segmenti araçlara olan ilgi sürüyor. Öne çıkan modeller arasında Fiat Egea ve Renault Megane bulunuyor. 3 yaşa kadar genç model yılına sahip, düşük kilometreli ve hatasız olarak değerlendirilebilecek araçlar, eksperde hızlı şekilde alıcı buluyor.
“FİYATI 700 BİN TL’DEN BAŞLAYIP, 1.5 MİLYON TL’YE KADAR YÜKSELİYOR”
Bu modellerin 5 yaşa kadar olan emsalleri, model yılı/donanım/yakıt türü/şanzıman farkı gibi değişkenlerle 700 bin TL seviyesinden başlayıp 1.5 milyon TL seviyesine kadar ulaşabiliyor. Renault Clio, Hyundai i10, VW Polo ve Opel Corsa ise B ve D segmentinde en çok tercih edilen araçlar arasında yer alıyor. Yıl başında 700 bin TL civarında alıcı bulan Egea Cross benzinli ve manuel bir model bugün yaklaşık 775-800 bin TL bandında işlem görüyor. Diğer markalar için de benzer bir yükseliş trendi mevcut.
FAİZ DÜŞÜŞÜ FİYATLARI YÜKSELTİR Mİ?
Faizlerin yıl sonuna kadar kademeli şekilde düşmeye devam etmesi bekleniyor. Talep üzerinde bir etkisi olsa da tek başına düşen faizler büyük bir talep patlamasına yol açmayacaktır; krediye ulaşımda hâlen süregelen zorluklar bu durumu sınırlıyor. Eğer kredi erişiminde iyileştirme sağlanırsa talep artışı görülebilir. Ayrıca fiyatlar için öngörülen etkiler arasında döviz kuru, enflasyon ve maliyetler gibi faktörler önemli rol oynamaya devam ediyor. Bu nedenle, fiyat artışlarının hızının değil, öngörülebilir ve sınırlı bir hızla gerçekleşmesi beklenebilir.