İstanbul’daki alt ihalelerin ortaya çıkardığı fesat soruşturması ve kamu zararıyla sonuçlanan işleyişin ayrıntılarıyla derinlemesine analiz.

İddianamede, 2023 yılında İstanbul genelinde toplam 5.610 metrekarelik parapet, pano ve billboard reklamlarının 44 ayrı lokasyonda bir yıl süreyle işletmeye verilmesi amacıyla ihale süreci başlatıldığı vurgulandı. Bu süreçte yürütülen ihalede, bazı firmaların rekabet dışı kalması için engeller oluşturulduğu ve nihai olarak işin, adrese teslim olarak Kültür AŞ’ye verildiği ileri sürüldü. Kültür AŞ’nin ise ana ihaleyi parçalara bölerek üç ayrı alt ihale gerçekleştirdiği ifade edildi.
Alt ihale süreçlerinde, ana ihale şartnamesinde istenen mali ve teknik yeterlilik, nitelikler gibi kriterlerin karşılanmadığı anlaşıldı. Bu durum, davalar kapsamında örgütlü bir sistemin parçası olarak değerlendirildi ve haksız menfaat elde edilmesi amacıyla ihale süreçlerinin yürütüldüğü belirtildi. Böylece örgütlü yapı tarafından sistemli bir şekilde alt ihalelerin açıklandığı ve ihale mekanizmasının özel olarak yönlendirildiği vurgulandı.
İddianamede, alt ihalelerin müzahir firmalar üzerinde bırakılması sonucunda 12 milyon 601 bin lira tutarında kamu zararının meydana geldiği kayda geçirildi. Eylemlerin delil niteliğinde bilirkişi raporu, vergi raporu, MASAK raporu, tanık beyanları ve HTS-Baz verileriyle desteklendi. Ayrıca kolluk tarafından hazırlanan tutanaklar ve bazı şüphelilerin kabul eder mahiyetteki beyanları da suç unsuru olarak sunuldu.
Sadece ihale süreçlerinde değil, iddianamede ismi geçen bazı şüphelilerin ihaleye fesat karıştırma suçları açısından ayrı ayrı cezalandırılması talep edildi. Örgüt elebaşı olarak adı geçen Ekrem İmamoğlu ile örgüt yöneticilerinden Murat Ongun ve Fatih Keleş’in de aynı iddianame kapsamında bu suç açısından cezalandırılması öngörüldü.
Bu kapsamlı iddianame, ihale süreçlerindeki mevzuata aykırı adımları, haksız menfaat elde etmek amacıyla kurulan yapıların işleyişini ve kamu zararının oluşumunu ayrıntılarıyla ortaya koymayı amaçlıyor.