İddianameden şeffaf bir özet: Faaliyetler, gelirler ve işlemlere dair kapsamlı inceleme ve analiz.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, toplam 407 şüpheliden 105’inin tutuklu olduğu ve 5’inin de “müşteki şüpheli” statüsünde bulunduğu belirtildi. Örgüt operasyonları kapsamındaki paravan şirketler vasıtasıyla milyar liralık ihalelerin alındığı ve bazı kişilerin 2019 öncesinde vasıfsız sektörlerden yüklenici konumuna yükseldiği kaydediliyor. Bu süreçte elde edilen paraların örgüt içinde bir “sistem” olarak adlandırılan havuza aktarıldığı ve üyelerin hem bireysel zenginleşme sağladığı hem de siyasi amaçlara ulaşmak için kullandıkları ifade ediliyor.
Tanık ifadeleri, örgütün bazı kişileri yardım sözüyle ikna ettiği ve “geleceğin Cumhurbaşkanına yardım etmek” gibi cümlelerle maddi destek talep ettiği yönündedir. İddianamede, İmamoğlu’nun siyasi hedefleri doğrultusunda parti içi etkisini artırmayı ve ileride Cumhurbaşkanlığı seçimleri için finansal ve insan kaynağı temin etmeyi amaçladığına işaret ediliyor. Ayrıca para sayım görüntülerine konu olan balyaların ilçe belediyelerinden temin edildiği ve örgüt yöneticileri ile İmamoğlu İnşaat’ın genel müdürü Tuncay Yılmaz’ın bunu koordine ettiği belirtiliyor.
İMAR, İSKAN VE RUHSAT USULSÜZLÜKLERİ başlığı altında, Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde imar, iskan ve ruhsat işlemlerinde usulsüzlükler yapıldığı, belediyenin ihtiyaç gerekçesiyle “yardım” adı altında inşaat sahiplerinden para talep ettiği ve bu ödemelerin örgüt tarafından sisteme dahil edildiği kayda geçiriliyor. İBB Başkanlığı sürecinde de benzer uygulamaların sürdüğü ve bu uygulamaların örgüt gelirlerini artırdığı belirtiliyor.
İddianamede, örgütün üç ana gelir kaynağının bulunduğu ifade ediliyor: Birincisi Boğaziçi İmar Müdürlüğü üzerinden yürütülen ruhsatlandırma ve tadilat işlemleri, ikincisi hafriyat döküm sahalarından elde edilen gelirler ve üçüncüsü raylı sistem projelerine ilişkin yurt dışı kredilerinin amaçlarının dışında kullanılmasıdır. Bu kredilerden elde edilen fonların örgüte önemli maddi katkı sağladığına dikkat çekiliyor. Ayrıca örgütün belediye kaynaklarını ve siyasi gücü bir araya getirerek sistematik biçimde gelir ve nüfuz elde ettiği belirtiliyor.