İddianame ve dosya yapısını kamuoyu odağında mercek altına alan kapsamlı inceleme ve analiz.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen ve kamuoyunda İBB soruşturması olarak bilinen dosyada iddianame tamamlandı. Başsavcılık, operasyonun tamamlandığını ve iddianamenin mahkemeye sunulacağını açıkladı. İddianamenin toplam sayfa sayısı 3900 olarak belirtildi ve 402 şüpheli hakkında teklif edilen iddialar geniş bir yelpazeye yayılıyor. 143 farklı eylem yer aldığı ifade edilirken, ihale süreçlerinin nasıl dizayn edildiği ayrıntılı olarak dosyada görülebilecek.
İddianamenin giriş kısmında örgüt yapılanması ve şeması özetlenmiş durumda. Şemaya göre 6 örgüt yöneticisi bulunduğu ve çoğu dijital verinin bu süreçte çözüldüğü belirtildi. İmamoğlu’nun örgüt yöneticisi konumunda olduğu ve diğer bazı kişilerin de suçlardan sorumlu tutulduğu ifade edildi. Ayrıca paraların bağış olarak sunulduğu iddialarıyla ilgili incelemelerde rüşvet tespit edildiği kaydedildi. Dosyada, konuyla ilgili kamuoyuna net bir kapanış mesajı verilmesi temenni edildi.
Resmi açıklamada, iddianamede 105’i tutuklu, 179’u adli kontrollü, 7’si yakalama emriyle aranan toplam 202 şüpheli bulunduğu ve 143 farklı eylemin listelendiği belirtildi. İddianamede özellikle 6 örgüt yöneticisi ve 92 örgüt üyesi ile birlikte diğer şüphelilerin bağlantılı suçlar işlediği vurgulandı.
İddianamede, İmamoğlu’nun “sadece doğrudan işlediği suçlar değil, örgüt üyelerinin işlediği suçlardan da sorumlu tutulduğu” ifade edildi. Şirketleşmiş yapı içinde, rüşvet, mali suçlar ve ihale dolandırıcılığı gibi başlıklar üzerinden suçlamalar sıralandı ve bu çerçevede çeşitli cezai talepler ortaya kondu. İddianamede, 142 eylemden cezalandırılmasının talep edildiğini gösteren ayrıntılar bulunuyor.
İlerleyen bölümde, iddianamenin kapsamlı içeriğiyle birlikte İBB Bilgi İşlem Daire Başkanlığı üzerinden geliştirilen bazı projelerin 4.7 milyon kişiyi kapsadığı verileri ABD ve Almanya’ya göndermeye yönelik tespitler yer aldı. Ayrıca güncel seçmen kütüklerinin CHP Genel Merkezi’ne iletildiği yönünde ifadeler bulunuyor.
Şemada kimler kime bağlı? Örgüt şemasında Ekrem İmamoğlu öne çıkarken, diğer önemli isimler arasında Murat Ongun, Fatih Keleş, Ertan Yılmaz, Murat Gülibrahimoğlu, Adem Soytekin ve Hüseyin Gün gösterilmektedir. Şemada İmamoğlu’na doğrudan bağlı olan örgüt üyelerinin 10 kişi olduğu, Fatih Keleş’e 77 üye, Murat Ongun’a 35 üye gibi dağılımların da görüldüğü kaydediliyor.
Ahtapot benzetmesi ve yapı iddianamenin birinci bölümünde örgütün yerel yapısı, üçüncü bölümünde Beylikdüzü Belediyesi dönemindeki eylemler, dördüncü bölümünde ise örgütün il genelinde yayılımı ele alınıyor. Bu çerçevede örgütün kurulduğu 2014 yılından itibaren kamu zararlarıyla ilişkilendirilen toplam etkilerin değerlendirildiği ifade ediliyor.
İddianamede, örgütün faaliyetleri sonucunda kamu zararı olarak yaklaşık 160 milyar Türk lirası ve 24 milyon ABD doları değerinde menfaat elde edildiği, gayrimenkuller dahil olmak üzere önemli bir mal varlığı birikiminin söz konusu olduğu ileri sürülüyor. Ayrıca il binasının durumu ve finansmanı üzerine yaptırım önerileri de raporda yer alıyor.
İddianamede ayrıca 15 gizli tanığın ifadeleri yer almakta ve dosya 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nin incelemesine sunulmuştur. İddianamenin usul yönünden kabul edilmesi halinde dava açılarak yargılama süreci başlayacaktır. Mahkeme, tutuklu sanıkların olması nedeniyle dosyayı öncelikli olarak ele alacaktır ve inceleme süresi 15 gün olarak belirlenmiştir. Diploma sahteciliği ve ilgili kovuşturma süreçleri de raporda ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
CHP hakkında kapatma iddiaları Başsavcılık, İBB iddianamesinin ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na CHP hakkında kapatma davasına yönelik ihbarda bulundu. Bu ihbar, Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu’nun ilgili maddelerine dayandırıldı. Ayrıca milletvekilleri Özgür Karabat ve Turan Taşkın Özer’in dosyalarının ayrılacağı belirtildi. Nitekim bazı yorumlarda partinin kapatılmasına ilişkin süreçler için gerekli şartların titizlikle incelendiği kaydediliyor.
Ahmet Özer’a ilişkin tahliye kararları da dosyada yer almakta olup, duruşmaların 2026 yılındaki belirli bir tarihte görüleceği ifade edildi.