İçinden dertler taşıyan aile draması Fora ve nesiller arası gerilimi büyüleyici bir dille anlatıyor. Aşk, sırlar ve bağlar kırılır mı?

Bir oyun perdeye geldiğinde, kuşaklar arasındaki çatışmalar ve hayata dair kırıntılar sahnede yeniden şekillenir. Yönetmenliğini Mert Öner’in üstlendiği prodüksiyon, deneyimli isimlerle genç yetenekleri bir araya getirerek güncel konuları sahne diliyle tartışıyor. Aile bireylerinin içe attığı sıkıntılar ve toplumsal trendlerin oluşturduğu kırılmalar, izleyiciye hem güldüren hem de düşündüren bir yolculuk sunuyor.
Anne ve baba, oğulları ve oğullarının nişanlısı ile yemekte buluşan dört karakter, oyunun ilk anlarından itibaren birbirinin dilini zorlayarak çözülmeyen düğümlerin izini sürüyor. Şenay Gürler’in canlandırdığı anne, yaşam koçluğu yaparken bile ailesini yönlendirme konusunda zorluk çektiğini gösterirken, Şerif Erol’un baba figürü ise olgun ama kırılgan bir dengeyi temsil ediyor. Oğul rolünde Kubilay Aka ve gelin rolünde Şükran Ovalı, kendi arayışlarındaki sorumsuzluk ve belirsizliğiyle sahnede dikkat çekiyorlar. Kız arkadaşını canlandıran Aslı İnandık ise son perdeye damgasını vuran sürprizli bir enerjiyle masaya giriyor; aralarındaki sırlar birer birer açığa çıkıyor.
Oyunun en etkileyici anlarından biri, genç oyuncu Ovalı ve ekibinin uyumuyla meydana gelen etki; sahnede yaratılan kimya, karakterlerin iç dünyalarını seyirciye taşıyor. Gürler’in sahnedeki enerjisi ve Erol’un küçük ama güçlü performansı, izleyiciye ailenin içindeki dinamikleri yeniden düşünme fırsatı sunuyor. Sırlar açıldıkça Fora kavramı üzerinden farklı yorumlar yapılıyor ve her bir karakter kendi bakış açısından anlam arayışına giriyor.