İbrahim Çeçen Vakfı: Dayanışmacı filantropiyle topluma kapsayıcı katkı ve sürdürülebilir yardımlaşma örneği.
İbrahim Çeçen Vakfı, Yönetim Kurulu Başkanı Günseli Çeçen’in yönlendirdiği dayanışmacı filantropi yaklaşımıyla sadece maddi destek sunmakla kalmayıp bilgi, deneyim, gönüllülük ve paydaş iş birliklerini bir araya getirerek sürdürülebilir bir sosyal etki yaratmayı amaçlıyor.
Topluma hizmet şartı kavramı çerçevesinde, vakıf Türkiye’nin 11 kalıcı eserine katkıda bulunurken en belirgin odak noktası olarak Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) öne çıkıyor. Vakıf, devlet–vakıf iş birliğini özgün bir model olarak görüyor ve üniversitenin maddi-manevi tüm yönlere destek olarak bölgede ve ülkede standartların yükselmesini hedefliyor. Son altı yılda bursiyerlere topluma hizmet yükümlülüğü getirilmesiyle gençlerin gönüllülük faaliyetlerine katılımı teşvik ediliyor.
Başkan Günseli Çeçen, “İbrahim Çeçen Üniversitesi bir devlet üniversitesi; devletine bağlı ama vakıf destekli bir üçüncü modeliz” dedi ve kuruluştan bu yana artan maddi-manevi desteklerle üniversitenin önce doğunun ardından Türkiye’nin belirli standartlarına ulaşması için çalıştıklarını vurguladı. Şu ana kadar Zirvenin Şafları adıyla yürütülen projede 55 öğrenci IC Holding çatısı altında staj yapma fırsatı buldu; bu stajyerlerden 36’sı istihdam edildi.
Zirvenin Şefleri Projesi ise vakfın en dikkat çekici girişimlerinden biri olarak öne çıkıyor. Adını Ağrı Dağı’ndan alan bu proje, bölgede genç işsizliğini azaltmayı ve gastronomi eğitimi alan öğrencilerin profesyonel hayata hazırlanmasını amaçlıyor. AİÇÜ’de 500 metrekarelik endüstriyel mutfak laboratuvarı kurularak öğrenciler teorik bilgilerini uygulamalı olarak pekiştirme imkanına kavuştu. İstanbul ve Antalya’dan gelen deneyimli şeflerle düzenlenen dersler, öğrencilerin mutfak becerilerini güçlendirerek kariyerlerine sağlam bir adım atmalarını sağlıyor. İki yıl içinde 350 öğrencinin faydalandığı proje, özellikle kadın öğrenciler için önemli bir fırsat kapısı oluşturdu.