Hurma Mahallesi’nde yaşanan cinayet olayının perde arkası, dava gelişmeleri ve soru işaretleriyle güncel güvenlik analizleri.
Kandıra’da bulunan Atapark Konutları sitesinin yöneticisi Fadim Temirhanoğulları ile evli olduğu sırada boşanma süreci yaşayan eşi Savaş Temirhanoğulları arasındaki gerilim, 12 Eylül 2024 sabahı trajik bir sonuç doğurdu. Saat 05.00 civarında eve giren Savaş Temirhanoğulları, eşine tabancayla ateş ederek olay yerinden kaçtı. O sırada odasında uyuyan kızları İ.T. (16), kavga seslerini duyduysa da etkili bir şekilde uyanamadı. Lise öğrencisi İ.T., sabah okul arkadaşından gelen bir telefonla uyanınca annesinin durumunu fark etti ve evden çıktı. Komşuları 112 Acil Çağrı Merkezine haber verince sağlık ekipleri hızlıca olay yerine ulaştı ve Temirhanoğulları’nın yaşamını yitirdiğini belirledi. Polis ekipleri, Savaş Temirhanoğulları’nı yakalamak için çalışma başlattı. KORKUTELİ’DE KİLİT KELEPÇEYLE YAKALANDI Cinayet Büro Amirliği, güvenlik kameralarını inceleyerek Savaş Temirhanoğulları’nın arkadaşı Fikret İnal’ın kullandığı aracıyla Korkuteli ilçesine gittiğini tespit etti. Şüpheliler, saklandıkları yerde tabancayla birlikte yakalandı; Temirhanoğulları ile olayda yardım ettiği iddia edilen arkadaşı Fikret İnal tutuklandı.
SİLAHLA TEHDİT VE HAKARET SUÇUNDAN CEZA TALEBİ Dava dosyasında, Temirhanoğulları’nın eşine karşı tasarlayarak kasten öldürme suçundan, İnal’ın da eşe karşı tasarlayarak kasten öldürmeye yardım ve yataklık suçundan yargılanmasına karar verildi. Geçen yıl Temirhanoğlu’nun Silahlı Tehdit ve Hakaret suçlamalarıyla ilgili dava ile birleştirilen dosyada, savcı sanıkların cezalandırılmasını talep etti. SANIK OLAYI HATIRLAYAMADI Mahkeme başkanının, bilirkişi raporuyla olayın uzak atışla gerçekleştiği yönündeki tespitine dair soru üzerine Savaş Temirhanoğulları, “Olay anını hatırlamıyorum. Yakalanma anında polislerle karşılaştım ve silahı kendim teslim ettim” diye konuştu. Fikret İnal da olaya ani bir gelişme olarak kendisinin arasında kaldığını ve suçsuz olduğunu ifade etti.
TANIKLIKTA KIRMIZI ÇİZGİLER Sanık avukatları, olaydan yaklaşık 15 gün önce evden erkek birinin çıkışını gördüğünü söyleyen komşu Ümit Ertürk’ün tanık olarak dinlenmesini talep etti. Ertürk, “Gece silah sesi hissedildiğini düşündüm; karşı komşudan geldiğini söyleyemeseydim müdahale ederdim. Sabah eşimin bağırışlarını duyunca gerçeği öğrendim” dedi. Tanık Avukatları, Ertürk’ün ifadesinin güvenilir olmadığını belirterek yalan tanıklıkla suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti. Maktulün kardeşi Canan Ateş, sanıkların ve Ertürk’ün gerçek dışı ifadelerle ceza indirimi peşinde olduğunu öne sürdü ve en ağır cezaların verilmesini talep etti. Anne Mediha Saçlı ise evlatlarının sorumlularının en ağır ceza alması gerektiğini söyleyerek gözyaşlarına boğuldu. ADLİYEDE GERGİN ANLAR Duruşma sırasında sanık ve tanık yakınları arasında yaşanan arbedeyi polis yatıştırdı; iki grup da adliyeden ayrıldı. Mahkeme, sanıkların tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı 15 Ekim’e erteledi. YENİ TANIK GÜNDEME GELDİ Kadın ve çocuk hakları savunucuları, yeni tanıklığın davanın esasını değiştirmeyeceğini ifade etti. Maktulün aileleri, davanın hızlı sonuçlanması için baskılarını sürdürdü. Anne Mediha Saçlı, “Kızım 9 kurşunla hunharca öldürüldü; adaletin yerine gelmesini istiyoruz” diyerek tepkisini dile getirdi. Sonuç olarak, olayın tüm boyutları yargı sürecinde aydınlatılmaya çalışılıyor ve sanıkların ceza durumları yakından takip ediliyor.