Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomik gelişmeler ve bölgesel yatırımlar hakkında güncel değerlendirmelerini paylaştı. Detaylar için tıklayın.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz iki hafta içerisinde Türkiye’nin döviz rezervlerinin yeniden güç kazandığını ve piyasalarda olumlu bir hareketlilik gözlemlendiğini belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin risk primini temsil eden kredi risk primi (CDS) göstergesinin 90 baz puanın üzerine çıkmasıyla birlikte finansal istikrarın sağlanmaya başladığını ifade etti. Şimşek, bu gelişmelerin yatırımcı güveninde sağlanan toparlanmanın doğal bir sonucu olduğunu vurguladı ve şunları ekledi: “Son birkaç haftada yaşanan bu olumlu hava, finansal piyasalara da yansıdı ve Türkiye ekonomisinin sağlam temellerini gösteriyor.”
Doha’da gerçekleşen “Katar Ekonomi Forumu” kapsamında gerçekleştirilen oturumda, özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılacağına dair açıklamaları gündeme getirildi. Şimşek, bu gelişmenin bölgesel istikrar ve Türkiye’nin güvenliği açısından büyük önem taşıdığını belirtti ve şöyle konuştu: “İstikrarlı, barışçıl ve refah içinde bir Suriye, bölge ve Türkiye için büyük kazanç sağlar. Çatışmaların sona ermesi, ülkelerimizin ekonomik ve sosyal yapısına olumlu katkılar sağlayacaktır.”
Ayrıca, Suriye’deki gelişmeler ışığında, terör örgütü PKK’nın silah bırakma ve fesih kararıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Şimşek, “Türkiye’nin terörle mücadelesinde 50 yıl boyunca yaklaşık 1.8 trilyon dolar harcandığını” hatırlattı. Bu büyük kayıpların, kaynakların daha verimli kullanılarak kalkınma ve yatırım alanlarına yönlendirilmesi açısından önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Şimşek, “Bu gelişmeler, ülkemiz için yeni fırsatlar ve kalkınma hamleleri anlamına geliyor” diyerek, Türkiye’nin yükselişine katkı sağlayacak bu adımların önemine dikkat çekti.
Şimşek, piyasalarda mart ayındaki hareketlilik ve dalgalanmalara ilişkin yaptığı açıklamada, “Ekonomi programımızın doğru bir şekilde ilerlediğine” işaret etti. “Enflasyonun halen yüksek olmasına rağmen, son 40 ayın en düşük seviyesine gerilediğini” ve son iki haftada döviz rezervlerinin yeniden güç kazandığını belirtti. Ayrıca, “Yatırımcıların güveninin arttığını ve bunun finansal piyasalara yansıdığını” vurguladı. Şimşek, “CDS göstergesi, 90 baz puanın üzerinde düşüş gösterdi ve algılarda olumlu bir dönüş yaşandı” diyerek, son zamanlarda yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisinin arttığını dile getirdi.
Programının “sıcak para girişlerine” dayanmadığını ve “doğrudan yabancı yatırımların” son 12 ayda artış gösterdiğine dikkat çeken Şimşek, “Türkiye’nin güçlü altyapısı ve nitelikli iş gücü sayesinde, küresel piyasalarda güven oluşturmaya devam ediyoruz” dedi. Ekonomimizin, küresel ticaretteki parçalanmalara karşı dirençli olduğunu ve bölgedeki istikrar ile refahtan faydalanabilecek ülkeler arasında yer aldığını belirtti. “Halen en büyük yatırım çekicisi olmaya devam ediyoruz” diyerek, enflasyon düşüşü ve öngörülebilirlik artışına vurgu yaptı.
Para ve maliye politikalarının, “güçlü ve kararlı” bir şekilde uygulandığını ifade eden Şimşek, şu sözlerle devam etti: “Her şey dezenflasyon hedefine ulaşmak için hazır durumda. Ancak, bu tedavilerin de yan etkileri olabiliyor. Bu nedenle, yıl başında özellikle emek yoğun ihracat sektörlerini desteklemek amacıyla çeşitli teşvikleri genişlettik.”
Şimşek, “Programın temel amacının yüksek ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak ve enflasyonu düşürmek” olduğunu vurguladı. Ayrıca, “Kısa vadeli çözümler ve yan etkileri minimize etmek için çeşitli stratejiler üzerinde çalışıyoruz” diyerek, ekonomik istikrar ve sürdürülebilir kalkınma yönünde kararlı adımlar attıklarını belirtti.