Hasankeyf’in büyüleyici mağaraları, 5 bin yılı aşan tarihini turizme açıyor. Keşfet, deneyimle ve tarihle yeniden doğuşa tanık ol.

Hasankeyf’in tarih kokan kıyılarında, insan eliyle oluşturulan 10 mağaranın turizmle buluşması için çalışmalar tamamlandı. Bölgenin binlerce yıllık mirasına gün yüzü gösteren bu mağaralar, ziyaretçilere eşsiz bir kültür deneyimi sunacak şekilde temizlenip, çevre düzenlemeleri ve yürüyüş yolları ile erişilebilir hale getirildi. Restorasyon süreci sonrasında geçmiş yaşam kültürünü yansıtan düzenlemeler de mağaraların içine entegre edildi ve gelecek nesiller için miras güvence altına alındı.
Hasankeyf, uzun bir tarih yolculuğunun kesişim noktasında bulunuyor: Bizanslılardan Osmanlı’ya uzanan medeniyetlerin izlerini taşıyan bu topraklar, Dicle Nehri kıyısında konumlanıyor. Şehrin turizm potansiyelini artırmayı hedefleyen çalışmalar, hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin bölgede daha kolay gezebilmesi için altyapı iyileştirmelerini içeriyor. Mağaraların açılışıyla birlikte, bölgenin binlerce yıllık mirası yeniden görünür kılınıyor ve turistlere özgün bir tarih deneyimi sunuluyor.
Etkinlikler ve ziyaret planları için yapılan çalışmalar kapsamında yürüyüş yolları, merdivenler ve genel düzenlemeler öncelikli olarak tamamlandı. Bu süreç, geçmiş ile günümüzü bir araya getirerek kültürel mirasın gelecek nesillere sağlıklı şekilde aktarılmasını hedefliyor. Takip edilecek yol haritası, Hasankeyf’in her mevsimde ziyaretçi çekmesini sağlayacak adımların temelini oluşturuyor. Şehrin açılış töreninde konuşan yetkililer, yıl içinde düzenli olarak yeni grupların ilçeye çekileceğini, mağaraların ve kalenin ziyaretçi akışını artıracağını belirtti.
“İnsana hitap eden turizmi ortaya döktüğünüzde Batman’daki turist sayıları da coşuyor” diyen yetkililer, geçmişe saygı duruşunu sürdürmenin ve bu değerleri korumanın önemini vurguladı. Önümüzdeki yıllarda hedeflenen ziyaretçi sayısının artmasıyla, Hasankeyf bu kadim mirasıyla Türkiye’nin öne çıkan destinasyonları arasına girecek.