‘Hareketsizlik doğal bir durum değil’
İnsan vücudu için vazgeçilmez öneme sahip düzenli hareket, kas ve eklem hastalıklarının yanı sıra hipertansiyon, diyabet, depresyon, kalp ve damar hastalıkları ile osteoartrit gibi kronik rahatsızlıkların önlenmesinde kilit rol oynar. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Meral Bayramoğlu, şu önemli uyarıyı yapıyor: “İnsan bedeni hareket etmek üzere yaratılmıştır. Hareketsizlik, doğal bir durum değildir. Maalesef teknolojinin ve konforun sağladığı kolaylıklar, bizi sağlıksız ve hareketsiz bir yaşam biçimine alışkanlık haline getirdi. Bu durumun bedelini ise ağrılar, erken yaşta başlayan kireçlenmeler, metabolik hastalıklar ve ruhsal çöküntülerle ödüyoruz.”
‘Sadece bedeni değil, zihinsel fonksiyonları da olumsuz etkiliyor’
Son yıllarda, özellikle gençler arasında boyun, bel ve sırt ağrıları ile kas ve eklem rahatsızlıklarının artış gösterdiğine değinen Prof. Dr. Bayramoğlu, şunları belirtiyor: “Genç yaş grubunda bile postüral sorunlara bağlı ağrılar oldukça yaygın hale geldi. Ayrıca, hareketsizlik kilo alımını hızlandırıyor. Fazla kilo, özellikle diz, kalça ve bel bölgesine binen yükü artırarak, dejeneratif eklem hastalıklarına zemin hazırlıyor. Menisküs ve bağ sorunları da bu duruma eşlik ediyor; bu da ağrıların kronikleşmesine neden oluyor. Üstelik, hareketsiz yaşam sadece bedeni değil, aynı zamanda zihinsel fonksiyonları da olumsuz yönde etkiliyor.”
1- Kas-İskelet Sistemi Hastalıkları
- Kaslar kullanılmadıkça küçülür ve güç kaybeder. Bu durum, günlük hareketlerin yapılmasını zorlaştırır.
- Hareketsizlik, eklem kapsüllerinin ve bağların esnekliğini azaltır; bu da bel ve diz tutulmaları gibi sorunların ortaya çıkmasına neden olur.
- Uzun süre masa başı çalışan bireylerde kamburluk (kifoz), boyun düzleşmesi gibi postüral deformiteler gelişebilir.
- Eklem yüzeyleri hareketsiz kaldığında beslenme bozulur ve bu da dejenerasyona zemin hazırlar.
2- Kalp ve Damar Hastalıkları
- Hareketsizlik, venöz dönüşü yavaşlatır; bu durum ödem, varis ve damar tıkanıklığı riskini artırır.
- Düzenli egzersiz yapılmadığında kalp daha az verimli çalışır ve kondisyon düşer.
- Vücut damar duvarlarının elastikiyetini kaybeder; bu da kan basıncını yükseltir ve hipertansiyon riskini artırır.
3- Metabolik Hastalıklar
- Hareketsizlikle birlikte kalori harcaması azalır; bu da kilo artışına neden olur.
- Kaslar aktif olmadığında glikoz kullanımı azalır, insülin direncini tetikler.
- Kötü kolesterol (LDL) seviyeleri yükselir ve lipid profili bozulur.
4- Solunum Sistemi Hastalıkları
- İşteksiz yaşam tarzı, zamanla sığ solunum alışkanlığına yol açar; bu da akciğerlerin kapasitesini sınırlar.
- Düzenli hareket ve egzersiz, derin solunumu teşvik eder; dokulara daha fazla oksijen taşınmasını sağlar ve nefes darlığını azaltır.
5- Sindirim Sistemi Hastalıkları
- Hareket eksikliği, bağırsak hareketlerini yavaşlatır; kabızlık, gaz ve şişkinlik gibi sorunlara neden olur.
- Uzun süre oturmak reflü riskini artırır ve sindirim sisteminin sağlığını olumsuz etkiler.
6- Depresyon ve Uyku Bozuklukları
- Fiziksel aktivite, serotonin ve endorfin hormonlarının salınımını artırır; böylece ruh hali iyileşir.
- Hareketsizlik, bu hormonların dengesini bozar ve depresyon riskini yükseltir.
- Yaşlı bireylerde inaktivite, dikkat, hafıza ve konsantrasyon sorunlarına yol açar.
- Günlük enerji harcamayan kişiler, gece huzursuz ve kesik kesik uyuyabilir.
- Egzersiz, beyin kan akışını artırır ve öğrenme, hafıza, karar verme gibi bilişsel fonksiyonları destekler; Alzheimer ve demans riskini azaltır.
7- Lenfatik Sistem ve Bağışıklık
- Kasların pompalama etkisiyle çalışan lenf sistemi, hareketsizlik nedeniyle duraklar.
- Bu durum, vücuttaki toksinlerin ve ödemin atılmasını engeller.
- Kan dolaşımı ve lenf akışı yavaşlar; bağışıklık hücrelerinin etkinliği azalır, hastalıklara karşı direnç düşer.