Hapimag Sea Garden Bodrum’da sürdürülebilir turizm modelinin yaşam bulduğu, çevreye duyarlı tatil ve toplumsal fayda odaklı bir deneyim.
İsviçre kökenli Hapimag’in Güney Ülkeleri Tatil Köyü operasyonlarını yöneten Kerem Demirkol, sürdürülebilirlik temelli yaklaşımın turizmde artık bir lüks değil zorunluluk olduğunu vurguluyor. Konaklama ve aktivitelerinin her yönünü çevreyle uyumlu bir şekilde düşünerek, misafirlerin sadece deniz, kum ve güneş deneyimini değil, aynı zamanda yerel kültürle bütünleşen bir tatil deneyimini de yaşamasını hedefliyoruz.
Hapimag Sea Garden Resort Bodrum uzun yıllardır ulusal ve uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapmakta; bu yıl dokuzuncusunun düzenlendiği Bodrum Caz Festivali’nin kapanış konseri de tesiste gerçekleştirildi. Hasat Günleri, spor turnuvaları ve gastronomi etkinlikleri gibi programlar, yerel üretici ağını ve kültürü desteklemeye devam ediyor. Ağustos ayında gerçekleşen Kokteyl Festivali de sürdürülebilir gastronomi temasını taşıyan etkinlikler arasına dahil edildi.
Yeni modelin açılımı: Turizmde sürdürülebilirlik yaklaşımını perçinleyen Demirkol, tesislerinde atık su arıtımı, enerji bağımsızlığı ve yerel üreticilerle kurulan güçlü iş birlikleriyle her sabahı daha temiz bir turizm pratiğine dönüştürdüklerini söylüyor. Misafirler, sadece doğal güzelliklerin tadını çıkarmakla kalmıyor; aynı zamanda kültürel etkileşimi ve çevreye duyarlı bir yaklaşımı deneyimliyorlar.
Sürdürülebilirlik ve kalkınma iç içe: Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre 2025’in ilk yarısında Türkiye, 26 milyon 389 bin turist ağını ve 25.8 milyar dolar gelir kaydını elde etti. 2025 için hedeflenen sonuçlar ise 65 milyon ziyaretçi ve 64 milyar dolar turizm geliri olarak belirlenmiş durumda. Demirkol, sürdürülebilir projelerle desteklenen bu dönemde yerel ekonominin istihdam ve gelir yaratımında kayda değer bir artış gösterdiğini belirtiyor; böylece sürdürülebilir turizmin Türkiye’nin yerel kalkınmasında dönüştürücü bir rol oynadığı bir kez daha kanıtlanıyor.