Güven ve barış için yatırım ruhunu keşfedin: Terörün maliyetiyle mücadelede ekonomik potansiyeli ve sürdürülebilir büyümeyi vurgulayan bir rehber.
TOBB Başkanlığı toplantısında Rifat Hisarcıklıoğlu, Güneydoğu’dan geçen yıl 11 milyar dolarlık ihracat yapıldığını söyleyerek, güven ve huzurun artmasıyla bu rakamın hızla iki katına çıkabileceğini vurguladı. Bu güven Ortamı sayesinde ihracat dinamiklerinin güçlenmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca “50 baraj parası” söylemiyle, terörle mücadelede harcanan paralardan dolayı ekonomide milyar dolarlık potansiyelin nasıl boşa gidebileceğini öne sürdü. TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol, terörün Türkiye ekonomisine yıllık maliyetinin en az 140 milyar dolar olduğunu belirtti; bu miktarın 2,5 milyon konut, 12 Kuzey Marmara otoyolu, 9 İstanbul–İzmir otoyolu ve 50 Yusufeli barajı gibi büyük yatırımlara ayrılabileceğini kaydetti. MÜSİAD Başkanı Burhan Özdemir ise terör için ayrılan kaynağın harcanmamış olması halinde kişi başı milli gelirin 30 bin doların üzerine çıkabileceğini ifade etti.
Yatırımların artış potansiyeli konusunu ele alan TZOB Başkanvekili Ahmet Bahadır Sezgin, terörün sona ermesinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da mera verimini yüzde 15-20 artıracağı ve yem maliyetlerini yüzde 20-30 azaltacağını söyledi. Böyle bir iyileşme durumunda özel sektör yatırımlarında yüzde 50’lik bir artış öngörülebilir. Bu değerlendirme, güven ortamının ekonomik aktörleri daha cesur yatırımlara yönlendireceğini gösteriyor.
Toplantıya başkanlık eden TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, geçmişte yapılan analizlere atıfta bulunarak 2013 yılında 1,2 trilyon dolarlık bir maliyet hesaplandığını hatırlattı. Bu maliyetin çok büyük bir yük olduğunu belirtti ve terörsüz Türkiye’nin bu harcamaların ülkenin kalkınmasına, bölgesel ve ulusal refaha dönüşmesini sağlayacağını ifade etti. Doğu ile Batı’nın birlikte zenginleşmesi için bunun önemli bir adım olduğuna vurgu yaptı.