ABD-Çin zirvesi sonrası emtia piyasalarında güçlü görüşmelerin etkisi, dalgalanmaların temel dinamikleri ve yatırımcı için kilit analizler.
Güçlü görüşmelerin yankıları piyasada geniş yer buldu. ABD-Çin arasındaki temaslar, özellikle soya fasulyesi başta olmak üzere bir dizi emtianın fiyatlarını yönlendirmeye devam etti. Güney Kore’de bir araya gelen ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, bir dizi konuda ortak düşünce beyanında bulundu. Şi Cinping, Çin ile ABD’nin dostane ve ortak bir yol izlemeleri gerektiğini vurgulayarak, Çin’in kalkınmasının ABD’nin vizyonuyla çelişmediğini belirtti. İki ülke arasındaki etkileşimin, dünyanın en büyük ekonomileri arasında zaman zaman yaşanan gerilimlere rağmen doğru rotada ilerlemesi gerektiğini belirten Şi, görüşmenin bu doğrultuda sürdürülmesini temenni etti.
Bu haftanın kilit fiyat hareketlerinde, Fed’in politika faizi kararının ve Başkan Powell’ın açıklamalarının da belirleyici olduğu görülüyor. Fed, beklentiler dahilinde faizi 25 baz puan düşürerek %3,75-4,00 aralığına çekti. Banka, ekonomik faaliyetlerin ılımlı seyrettiğini, istihdamdaki artışların yavaşladığını ve enflasyonun yılbaşından beri yükseldiğini ifade etti; ayrıca bilanço küçültme sürecinin 1 Aralık’ta sonlandırılacağını duyurdu. Powell’ın açıklamaları sonrasında, aralık toplantısında faiz indiriminin kesin olmadığı mesajını vererek piyasalarda temkinli bir duruşa işaret etti. Bu gelişmeler, 2025 için faiz indirimi beklentilerini törpüledi ve yılın sonuna doğru piyasalarda belirsizliğin artmasına yol açtı.
Değerli metaller tarafında ise karışık bir tablon görüldü. Fed kararıyla destek bulan bazı metal fiyatları, Trump-Şi görüşmesiyle güvenli liman talebinin zayıflamasıyla baskı altına girdi. Altın, rekabetçi seviyelerden düşüşe geçerken, platin de düşüş gördü; ancak gümüş ve paladyum, sanayi talebinin öne çıkmasıyla toparlanma gösterdi. Ons bazında bakıldığında paladyum ve gümüş hafif kazançlar elde ederken, altın ve platinde kayıplar kaydedildi.
Baz metallerde arz-talep dengeleriyle hareketler karmaşıklaştı. Trump-Şi görüşmesi, arz ve talep endişelerini beraberinde getirirken, Çin’in imalat sanayindeki durgunluk endişesi talebi baskılıyor. Çin Ulusal İstatistik Bürosu’nun PMI verisi, Ekim 2025’te daralmaya işaret ediyor ve imalat sektörü 7 aydır daralma bölgesinde kaldı. Bakır arz konusunda endişeler yaratsa da yüksek seviyelerin devam etmesiyle yükselişler törpülendi; nikel ise Endonezya’daki üretim artışının etkisiyle beş yılın diplerinde seyretti. Tezgah üstü piyasasında bakır yatay, alüminyum ve çinko değer kazandı; kurşun ise hafif yükseldi, nikelde ise hafif bir kayıp görüldü.
Enerji piyasasında arz endişeleri baskın kaldı. Petrol fiyatları, Fed’in olası faiz indirimleri konusunda ortaya çıkan belirsizlikler ve OPEC+ üretim dinamikleri nedeniyle geriledi. Çin’de imalatın daraldığı yönündeki haber akışları da fiyatları aşağı çekti. Buna karşılık, ABD’de stoklarda kayıplar yaşanması talebin güçlenmesiyle destek buldu. Kısa vadede OPEC+’ın ek üretim artışı beklentisi de piyasaların odak noktasında yer aldı. Doğal gaz ise LNG ihracatının rekor seviyede artmasıyla ve enerji altyapısındaki talep artışıyla yükseldi.
Tarım emtialarında Çin talebi fiyatları etkiledi. Bu hafta, talep yönlü gelişmeler soya fasulyesi, mısır ve buğday fiyatlarını yukarı yönlü destekledi. Özellikle ABD-Çin görüşmelerinin yeni alım kanalı açmasıyla soya fasulyesi yükseldi; mısır ve buğday içinse gerçek alım sözü sınırlı kaldı. Brezilya’daki ekim mevsiminin normallerin üzerinde olması, 2025-2026 arz görünümünü olumlu etkiledi. Chicago Ticaret Borsası verilerine göre kilogram başına pirinç ve soya fasulyesi ile buğday ve mısır fiyatlarında artışlar görülürken, pamuk, kahve ve şeker gibi bazı emtialarda düşüş yaşandı. Kakaonun ton başına fiyatında ise düşüş kaydedildi.
Altın fiyatları için gelecek yıl değerlendirmesi. Capital Economics’e göre, altın rallisinin sürdürülebilirliği sorgulanıyor ve yatırımcılar için gelecek yıl Fed’in faiz indirimlerinde küçülme ihtimali önemli bir belirsizlik oluşturuyor. Uzmanlar, 2026 yılında altın fiyatlarının düşüş eğilimini sürdürme olasılığını da dile getiriyorlar.